MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın içerisinde bulunduğu grup ile katılanın içerisinde bulunduğu grup arasında yaşanan tarışmada, sanığın sakin tavırlar ile tartışmaya devam edilmemesi yönünde telkinlerde bulunduğunun; sanık savunması, katılan beyanları ve tanık anlatımları ile anlaşılması, ancak sanık ile katılan arasında yaşanan kavganın devamına ilişkin tarafların farklı anlatımlarının olması ve bu hususa ilişkin tarafsız görgü tanığının bulunmaması karşısında; sanık ve katılan arasında devam eden olayda, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenememesi nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli Esas 2002/4-238 - Karar 2002/367 sayılı kararı gereğince sanıklar lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.