Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13018
Karar No: 2012/2894

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/13018 Esas 2012/2894 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/13018 E.  ,  2012/2894 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, kasten öldürülen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelir ile yapılan ödemenin 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın atiye bırakılmasına, davalı ... (....) yönünden açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ile davalı ... (...) vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı ... (....) vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür.Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasanın 36. ve HUMK"nın 73. maddelerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre; mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka dava ve duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.
    Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olayda; davalı ... (.....), davacı Kuruma verdiği 10.10.2000 ve 21.02.2001 tarihli dilekçelerde, ikamet adresini "....", 11.03.2002 tarihli dilekçede "...." olarak bildirmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen "...." adresine çıkarılan tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi gereğince 09.10.2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de, Mollaarap Mahallesi Muhtarlığı"ndan alınan 23.08.2010 tarihli yerleşim yeri belgesi gereğince, davalının 25.06.2006 tarihinden itibaren "....." adresinde, 26.11.2009 tarihinden itibaren de "...." adresinde ikamet ettiğinin anlaşılması karşısında, taraf teşkili ve savunma hakkı sağlanmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; davalı ..."ya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliği ile davaya katılımı sağlanarak, savunma ve delilleri tespit edildikten sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... (Elmacı) vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan, ...(....)"ya iadesine, 21.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi