Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2782
Karar No: 2018/8852
Karar Tarihi: 29.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2782 Esas 2018/8852 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu karar, bir iş kazası sonucu hayatını kaybeden sigortalının ailesinin, sigortacıdan maddi ve manevi tazminat talep ettiği dava dosyasına ilişkindir. Mahkeme, davalı şirketin poliçe limiti dahilinde sınırlı olan sorumluluğuna karar vermiştir. Ancak, takdir edilen manevi tazminatın az olduğu gerekçesiyle davacı eş lehine daha yüksek bir tazminat miktarı talep edilmiştir. Ayrıca, faizin başlangıç tarihi hakkında da bir hata yapılmıştır. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi
- Hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülen gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi
- Hükmedilecek manevi tazminatın adalete uygun olabilmesi ve tatmin duygusunu gerçekleştirebilmesi için hakimin manevi zararın özelliklerini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, olayın ağırlığını ve işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini göz önünde tutması gerektiği açıkça belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı
- Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin ger
21. Hukuk Dairesi         2017/2782 E.  ,  2018/8852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 206.871,40TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte (davalı ... şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi, davacılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09/05/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... Dinlen ile davalılardan ... İnşaat Malzemeleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş. vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve eksikliğin ikmali açısından geri çevrilmesine karar verilen dava dosyası yeniden Dairemize gelmiş ve esasa kaydedilmiş olmakla dosya üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar tespit edildi.
    K A R A R
    1- Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ... İnşaat Malz. San. Ve Tic A.Ş. vekilinin tüm, davacılar ile davalı ...Ş. vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Dava, sigortalının 29.11.2013 tarihli iş kazası sonucu vefatı nedeniyle davacı eş ve çocuklar ile anne ve babanın maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, müteveffa sigortalının oğlu ... için 5.890,57 TL maddi tazminat ile 18.000,00 TL manevi tazminatın; Kızı ... için 14.895,90 TL maddi tazminat ile 18.000,00 TL manevi tazminatın; Eşi ... için 108.084,93 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın; babası ... ile Annesi Hatun için ayrı ayrı 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ... Şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından; vefat eden sigortalının söz konusu olayda % 40 oranında birleşen kusuru bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde Hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş lehine takdir edilen 30000 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
    3- Davalı ... şirketinin sorumluluğu işveren sorumluluk sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu sorumluluğun sınırı poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla davalı işverenin sorumlu olduğu tutardır. Somut olayda, davalı ... şirketinin maddi ve manevi tazminat alacağı ve ferilerinden poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği açıktır.
    Somut olayda, manevi tazminat davası yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücretlerinden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken; poliçe limitini aşacak şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    4- Gerek mülga 818 sayılı BK."nun 101. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 117. maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Sigortacının sorumluluğu haksız fiile dayanmadığı için, temerrüde düştüğü hallerde faizin başlangıç tarihi temerrüt tarihi olup, hak sahiplerinin sigortacıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü kanıtlanamaz ise sigortacının faiz yükümlülüğü dava tarihinden itibaren başlar.
    Hal böyle olunca, davacıların dava tarihinden önce davalı ...Ş."ye kazayı ihbar edip etmedikleri ve hasar dosyası açılıp açılmadığı araştırılarak, tespiti halinde bu tarihten itibaren sigorta şirketinin temerrüte düştüğü kabul edilerek faiz işletilmeye başlanması; aksi halde ise davalı ... şirketi açısından faizin başlangıç tarihi dava tarihi olarak kabul edilerek, dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinden itibaren işleyecek faiz ile sorumlu tutulması hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacılar ile davalı ...Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar yararına takdir edilen 1.480,00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı ...Ş. ve davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davalı ... İnşaat Malzemeleri Sanayi Ve Ticaret A.Ş."ne yükletilmesine, 29.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi