
Esas No: 2019/6957
Karar No: 2019/16650
Karar Tarihi: 19.09.2019
Sağlık Sorunları-Mazeret Dilekçesi-Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesi - Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/6957 Esas 2019/16650 Karar Sayılı İlamı
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini çalışma koşullarının ağırlığı, sıkça fazla mesaiye bırakılması, keyfi ve düzensiz uygulamaların olması ve fazla mesailerin ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, bir kısım alacakların davalı işverenden tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, ayrıca davacının işi kendisinin bıraktığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince davanın 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/4. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 2. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 320. maddesinin 4. fıkrasında; "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun'un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 sayılı Kanun'un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir.
Somut olayda; 08.01.2019 tarihinde ilk kez işlemden kaldırılan dosyanın davacı vekilince yenilendiği ve yeni duruşma gününün 19.02.2019 tarihi olarak belirlendiği, 19.02.2019 tarihli duruşmaya mazeret gönderen davacı vekilinin mazereti görülmeyerek ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince davacı ve vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği belirtilmiş olmakla birlikte, dosyada davacı vekilince gönderilen 18.02.2019 havale tarihli mazeret dilekçesi bulunmaktadır. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, mazeret dilekçesi ekindeki sağlık raporunun eski tarihli olduğu ve davacı vekilinin sağlık mazeretini belgeleyemediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmişse de, davacı vekilince aynı gün iki farklı muhabere numarası ile mazeret dilekçesi gönderildiği ve 2019/30 muhabere numaralı mazeret dilekçesi ekinde 18.02.2019-19.02.2019 tarihleri arasında istirahatli olduğuna dair sağlık raporu sunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, 18.02.2019 tarihli duruşma günü için geçerli sağlık mazereti bulunan ve duruşma gün ve saatinden önce mazeretini bildiren vekilin mazereti kabul edilmeyerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetli olmamıştır. Yargılamaya devam edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.