20. Ceza Dairesi 2016/2978 E. , 2017/836 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkında Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 15/03/2016 tarihinde 2015/533 esas ve 2016/175 karar sayı ile verilen "TCK"nın 191/1 ve 62/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ilişkin kararın, kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/12/2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
A)Sanık ... hakkında, 31/05/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08/11/2014 tarih ve 2014/55524 soruşturma ve 2014/404 karar sayı ile beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine ayrıca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ilgili kararın 12/12/2014 tarihinde kesinleştiği,
B)Davanın açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın yerine getirilmesi amacı ile, Bursa Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce düzenlenen ihtarlı çağrı yazısının 17/12/2014 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 10 gün içerisinde Şube müdürlüğüne başvurmaması üzerine denetimli serbestlik dosyasının 26/01/2015 tarihinde kapatılarak, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderildiği,
c)Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce erteleme kararının ihlalen iade edildiği gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, 03/03/2015 tarihinde 2015/4285 sayılı iddianame ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191/1, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması isteğiyle kamu davası açıldığı,
d) Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 15/03/2016 tarihinde 2015/533 esas ve 2016/175 karar sayı ile hükümlü ... hakkında TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasına hükmolunduğu, ilgili kararın temyiz edilmeksizin 31/05/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak suçundan başlatılan soruşturmada Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı,
Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/11/2014 tarihli ve 2014/55524 soruşturma, 2014/404 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği, şüphelinin fiilinin ısrar olarak değerlendirilebilmesi için en az 2 kez ihtar yapılmış olması ve şüphelinin usulüne uygun 2 haklı ihtara rağmen davete icabet etmemesi veya başka herhangi bir şekilde haberdar olmasına rağmen ısrarla denetime uymaması gerektiği, buna karşın şüpheli hakkında Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdının 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediği, tek başına bu durumun ise ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, bu kapsamda usulüne uygun yapılan ilk çağrıya uymayan şüpheli hakkında sonuçları da şerh edilmek sureti ile ikinci kez çağrı kağıdı çıkartılması bu çağrıya da uymaması halinde ısrar şartının gerçekleşeceği ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiği, netice olarak şüpheli hakkında ısrar şartının gerçekleşmediği esasen kamu davası açılmaması gerekirken iddianame tanzim edilerek cezalandırılmasının talep edildiği, bu sebeple açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. » denilerek, belirtilen hükmün bozulması istenmiştir.
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır " hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, sanığa, 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligat yapılmış, sanık tebliğe rağmen başvuruda bulunmamıştır. Sanığın, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için kendisine, "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde, hakkında dava açılması gerektiği, bu haliyle somut olayda, "ısrar koşulu" gerçekleşmediği anlaşılmakla bu durum CMK"nın 174. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kıyasen uygulandığında, bir "kovuşturma şartı" olup, Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nce, 2015/533 esas ve 2016/175 karar sayılı kamu davasında "kovuşturma şartı" yokluğundan, CMK"nın 223/8-2. cümlesi "durma" kararı verilmesi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/03/2016 tarihinde 2015/533 esas ve 2016/175 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 07/02/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.