
Esas No: 2020/1286
Karar No: 2022/172
Karar Tarihi: 02.03.2022
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1286 Esas 2022/172 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1286 E. , 2022/172 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1286
Karar No : 2022/172
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü - …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Madencilik Kömür Gübre Pazarlama Nakliyat
ve Turizm Ticaret Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karayolu ile şehirler arası yük taşımacılığı faaliyetiyle iştigal eden davacı adına, Karayolu Taşıma Yönetmeliği hükümleri kapsamında sahip olduğu yetki belgesini sözleşme ile kiraladığı araçlara tanımlamak suretiyle sözleşme amacı dışında araç sahiplerinden bu yolla kazanç elde ettiği ve bu nedenle gerçek durumu yansıtmayan kira sözleşmesi kapsamında yüklendiği maliyeti gerçekte yüklenmediği, bir kısım hasılatına yönelik fatura düzenlemesine karşın yasal defterlerine intikal ettirmediği yolundaki tespitlerden hareketle elde edilen kazanç ve yasal defterlerine intikal ettirilmeyen faturalarda yer alan tutarın toplamı üzerinden hesaplanan katma değer vergisi dikkate alınmak; gerçek durumu yansıtmayan bir kısım kira sözleşmeleri kapsamında alınan faturalara dayalı katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Ekim ilâ Aralık dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ile verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Nakliyecilik faaliyeti ile uğraşan davacı şirketin 2010 yılına ait hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporunda şu hususlar tespit edilmiştir:
i. Nakliyecilik faaliyeti kapsamında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca L1 türü taşıma yetki belgesi verilen davacının özmal taşıt sayısının belli bir katına kadar araç kiralama imkanı bulunmaktadır.
ii. Bu kapsamda davacı şirket noter kanalıyla imzaladığı sözleşmelerle araç kiralamıştır.
iii. Davacıya araçlarını kiralayan araç sahiplerinin ifadesine başvurulmuştur. Adı geçen şahıslar sözleşme gereğince kira bedeli olarak şirket adına 12.000 TL (katma değer vergisi dahil 14.160 TL) fatura düzenlediklerini ayrıca davacı şirket ile yapılan pazarlık sonucu (yetkili belgelerin kullanılması karşılığında) 1.500 ilâ 4.000 TL tutarında belgesiz olarak ödeme yaptıklarını beyan etmiştir.
iv. 32 adet sözleşme kapsamında belgesiz alınan 96.000 TL'nin (3.000X32) davacı tarafından kayıtlara intikal ettirilmediği tespit edilmiştir.
v. Davacı şirket 6.828,91 TL tutarında elde ettiği hasılat için fatura düzenlemesine karşın yasal kayıtlarına intikal ettirmemiştir.
Sözü edilen tespitlerden hareketle vergi inceleme raporu uyarınca düzenlenen katma değer vergisi beyan tablosuna istinaden 2010 yılının Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir.
Vergi inceleme raporunda tespit edilen matrah farkı davacı ile sözleşme yapan kişilerin ifadelerine dayanmaktadır. Bu ifadelerinin bir kısmı davacı şirket lehine olmasına karşın bir kısmı davacı şirket aleyhinedir. Bunların dışında davacı şirketin maliyetini yüksek göstermek için araç sahiplerinden fatura aldığına yönelik herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı şirket tarafından dava dosyasına sunulan banka çeklerinin incelenmesinden araç sahiplerine ödeme yapıldığı görülmektedir.
Bu durumda, vergi inceleme raporunda sadece araç sahiplerinin ifadesine dayanılarak araç sahiplerinden belgesiz olarak tahsil edilen tutarın ortalama bir hesaplaması yapılmak suretiyle davacı şirketin ilgili yılda maliyetlerini yükseltmek için söz konusu faturaları aldığı kabul edilmiş ise de söz konusu tespitlerden hareketle tespit edilen matrah farkına kesin ve somut bir tespite dayanmaksızın genelleme yöntemiyle ulaşılmıştır. Dolayısıyla davacı adına yapılan cezalı tarhiyatın bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, tarhiyatın davacı tarafından faturası düzenlenen ancak yasal defterlere kaydedilmeyen kazançtan kaynaklanan kısmında (yukarıda "v" işaretli kısımdaki matrah farkı), anılan matrah farkının kayıt dışı bırakıldığının davacı tarafından kabul edilmesi nedeniyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle araç kiralayan kişilerin ifadelerine dayanılarak elde edildiği saptanan hasılattan doğan ve kiralama sözleşmeleri üzerine düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergisinin indiriminin reddedilmesinden kaynaklanan matrah farkına dayanılarak tarh edilen katma değer vergisini ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasını kaldırmış, diğer kısım yönünden davayı reddetmiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/11/2018 tarih ve E:2015/10263, K:2018/10430 sayılı kararı:
Davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmamıştır.
Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan ve mahkeme kararında özetlenen tespitler ışığında, tarhiyatın maliyetin yükseltilmesi amacıyla alınan faturalar ve belgesiz hasılattan kaynaklanan kısmı sözleşmeli araç sahiplerinin ifadeleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Buna göre davacı aleyhine olan ifadeler doğrultusunda maliyetin alınan faturalarla yükseltildiği ve belgesiz hasılat elde edildiği sonucuna varılmış ve bu nedenle tarhiyatın bu kısmında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Tarhiyatın sözleşmeli araç sahiplerinin davacının lehine olan ifadelere ilişkin kısmı yönünden ise davalının herhangi bir somut tespitte bulunmadan bu yönüyle matrah belirlediği görüldüğünden tarhiyatın bu kısmında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılattan doğan ve kiralama sözleşmeleri üzerine düzenlenen faturalarda yer alan katma değer vergisinin indiriminin reddedilmesinden kaynaklanan matrah farkına dayanılarak tarh edilen katma değer vergisinin ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, davacının temyiz istemini reddederek kararın diğer hüküm fıkrasını onamıştır. Ayrıca Daire, davacının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.
Yargısal yetki alanının yeniden belirlenmesi üzerine dosyanın gönderildiği … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
… Vergi Mahkemesinin verdiği kararın davanın kısmen reddine ilişkin hüküm fıkrası Danıştay Dördüncü Dairesince onanarak kesinleşmiştir.
Bu haliyle uyuşmazlık, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin 6.828,91 TL tutarını aşan matrah farkı üzerinden tarh edilen kısmının kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava konusu vergi ve cezaların dayanağı vergi inceleme raporunda, ifade verenlerin isimlerinin de gizli kalması nedeniyle bu ifadelere ayrıntılı olarak yer verilmeyeceği belirtilmiş, vergilendirmede bu mükellef grubuyla yapılan görüşmeler sonucu oluşan kanaate dayanılmıştır.
Bu durumda, matrahın 6.828,91 TL tutarını aşan kısmı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatın, kesin ve hukuken kabul edilebilir somut bir tespite dayanmaksızın vergi inceleme raporunda isimlerine ve ifadelerine yer verilmeyen kişilerin ifadeleri üzerine inceleme elemanında oluşan kanaate göre yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Vergi Mahkemesi … Vergi Mahkemesinin ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporunun ekinde yer alan ve tutanak altına alınan ifadelerde, davacı şirketin araç sahiplerinden kiralama hizmetini almadığı aksine araç sahiplerinden araçlarının L1 yetki belgesine kayıt edilmesi karşılığında belirli bir gelir elde ettiği hususunun beyan edilmesi karşısında davacı adına tarh edilen vergi ve kesilen cezaların somut bir tespite dayalı olmadığından söz edilemeyeceği belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile diğer bir dosyada uyuşmazlık konusu olan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi aynı maddi olaydan kaynaklanmakta olup iki farklı dosyada verilen ısrar kararı da aynı hukuki temele dayalıdır. Dolayısıyla davacı adına tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması yolundaki ısrar kararına yöneltilen temyiz incelemesini sonuçlandıran Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 02/03/2022 tarih ve E:2020/1288, K:2022/174 sayılı kararında yer verilen "Düşünce" yazısında açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçe doğrultusunda, cezalı tarhiyatın ısrar kararına konu kısmı hakkında yeniden karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu 2010 yılının Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2010 yılına ait bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi aynı maddi olaydan kaynaklanmakta olup her iki cezalı tarhiyat yönünden de verilen ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe aynı doğrultudadır.
Davacı adına aynı maddi olay nedeniyle tarh edilen bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisini kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 02/03/2022 tarih ve E:2020/1288, K:2022/174 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Temyize konu ısrar kararının, Kurulun söz konusu bozma kararında yer alan hukuki değerlendirme ve esaslar doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.