22. Hukuk Dairesi 2012/22396 E. , 2013/10077 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile ücret, yıllık izin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ödetilmesi talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacının görev yeri ve saatlerinde geceleri uyumakta olduğunu, gündüzleri ise Esenköy"de açmış olduğu bakkal dükkanını işlettiğini, bu durumun site sakinlerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye soktuğunu bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, tazminat ve alacak hakkının bulunmadığı belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini davalının ispatlayamadığı gerekçesiyle, bilirkişinin tespitlerin doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışması ve ücreti bakımından da aynı esaslar geçerlidir.
Somut olayda, davacı şahit dinletmemiş, davalı şahitleri ise davacının çalışma saatleri ve günleri hakkında çelişkili beyanda bulunmuşlardır. Bu itibarla davalı şahitlerinin beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Davacının fazla çalışma yaptığı ve tatillerde çalıştığı konusunda, dosyada tüm tereddütleri giderici herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından, ispatlanamamış davanın reddine karar verilmesi gerekirken, taleplerin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.