MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "yetersiz inceleme ile karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek; çekişmeli taşınmazların tespit malikleri ile davalılar arasındaki bağı gösteren nüfus kayıtları, çekişmeli 117 ada 86 parsel sayılı taşınmaza ait Kadastro Mahkemesi’nin 2005/6 Esas, 2006/7 Karar sayılı dava dosyası, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tutanak örnekleri ve dayanak belgeleri getirtildikten sonra yapılacak keşifte, davacının dayandığı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamının ve dayanağı kroki ile satış vaadi sözleşmesinin uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazın öncesinin ne olduğu, üzerindeki zilyetliğin bulunup bulunmadığı varsa başlangıç tarihi ve sürdürülme şekli, kimden kime nasıl intikal ettiği konusunda beyanlarının alınması, teknik bilirkişiden davacının dayandığı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamı ile satış vaadi sözleşmesinde yazılı sınırları gösterir kroki ve rapor alınması; Asliye Hukuk Mahkemesi ilamında taraf olan Mustafa Kurt’un davalılar ile akdi veya irsi ilişkisi bulunup bulunmadığı belirlenerek Asliye Hukuk Mahkemesi ve Kadastro Mahkemesinde görülen dava dosyaları ile o dosyalarda alınan beyanların davaya etkisinin tartışılması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Ne var ki Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin 2005/6 Esas, 2006/7 Karar sayılı ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1990/89 Esas, 1995/96 Karar sayılı dava dosyaları getirtilmiş ise de keşif sırasında uygulanıp davaya konu taşınmazların sınırları belirlenmemiş; davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesi keşif sırasında uygulanmamış; anılan davaların temyiz konusu davaya etkisi değerlendirilmemiş, tescil davasının davalısı Mustafa Kurt ile davalılar arasında akdi veya irsi bağ bulunup bulunmadığı tespit edilmemiş, komşu taşınmazlara ait tutanaklar ve dayanakları tam olarak getirtilmemiş ve yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetlik konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmamış olduğundan bozma ilamı gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden söz edilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tutanak örnekleri ile varsa dayanağı kayıtlar Tapu Müdürlüğünden eksiksiz olarak getirtildikten sonra mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında davacının dayandığı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamı ve dayanağı kroki ile satış vaadi sözleşmesi uygulanarak yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazlar ve taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, davacının taşınmazlar üzerinde zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne şekilde kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları içeriği ile denetlenmeli; teknik bilirkişiden, davacının dayandığı Asliye Hukuk Mahkemesi ilamı ve dayanağı kroki ile satış vaadi sözleşmesinde yazılı hudutları belirtir, Asliye Hukuk Mahkemesi kararının dayanağı krokiyi ölçekleri eşitlenmiş olarak kadastro paftası ile çakıştırır şekilde gösterir ve keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, Asliye Hukuk Mahkemesi ilamında taraf olan ..."un davalılar ile akdi veya ırsi ilişkisi bulunup bulunmadığı belirlenerek gerek Asliye Hukuk Mahkemesi gerekse Kadastro Mahkemesinde görülen dava dosyaları ile o dosyalarda alınan beyanların davaya etkisi tartışılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.