22. Hukuk Dairesi 2013/6747 E. , 2013/10276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin, iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli ve haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesi, buna bağlı işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davacı işçinin müvekkiline ait ... Hipermarket Mağazasının gıda dışı sektör şefi olarak çalıştığı, 2010 yılında değişik tarihlerde mağazanın elektronik reyonunda dekot ve axess fırsat ürünlerinden aldığı ve tanıdığı kişilere bu ürünlerden depo içinde ayrılmak suretiyle satış yaptığı, satış yapılan dekot ve axess ürünü alarak elektronik mağazası Buğra İletişim adına fatura kestirdiği, bunun da 01.11.2006 tarihli hizmet sözleşmesinin 4. maddesine aykırı olduğunu, davacının benzer eylemleri sonucunda işyeri imkanlarını çıkarı doğrultusunda kullanarak güven ilişkisini sarstığını, davacının savunmasının yeterli ve inandırıcı olmadığını, bu sebeple müvekkili işverence, işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirtirik davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı işçinin kredi kartını müşterilere kullandırtması şeklirdeki eylemlerinin genel uyarı yazısından önce gerçekleştiği, öncesinde ve sonrasında davacıya yönelik herhangi bir uyarı yapılmamış olduğu, davacının performansının düşüklüğüne ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi veya belgenin işverenlikçe sunulamadığı ve bu suretle iş akdinin geçerli nedenle fesih şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği hususu uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil, onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır.
İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin bir suç işlediğinden veya sözleşmeye aykırı davranışta bulunduğundan şüphe ediliyor ve bu yüzden taraflar arasında iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin yıkılması veya ağır zedelenmesi nedeniyle iş sözleşmesi feshedilmişse, şüphe feshinden bahsedilir. Bu fesih türünde, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluk ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Şüphe feshinin geçerli olabilmesi için, iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli, objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphe mevcut olmalı ve ayrıca işveren, somut olayın aydınlatılması için kendisinden beklenebilecek bütün çabaları göstermelidir. Bu sebeple, işveren, şüpheyi doğuran etmenlerle ile ilgili olarak işçiyi dinlemeli, savunmasını almalıdır.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde gıda dışı sektör şefi olarak çalışan davacı işçinin, mağazanın elektronik reyonundaki fırsat ürünlerinden aldığı, tanıdığı kişilere ayırttığı ve tanıdığı işletme adına fatura kestiridiğinin tespit edildiği, ayrıca sorumluluğundaki reyonlarda envanter açığı çıktığı bu nedenle davacı ile güven ilişkisinin zedelendiği ve düşük performans gerekçesi ile iş sözleşmesi feshedilmiştir. İşverence, davacının mağazanın elektronik reyonundaki fırsat ürünlerinden aldığı ve tanıdığı kişilere bu ürünlerden depo içinde ayırmak suretiyle satış yaptığı, bunun da 01.11.2006 tarihli hizmet sözleşmesinin 4. maddesine aykırı olduğu, davacının benzer eylemleri sonucunda işyeri imkanlarını çıkarı doğrultusunda kullanarak güven ilişkisini sarstığını, davacının savunmasının yeterli ve inandırıcı olmadığı ileri sürülmüştür. Davacı savunmasında, ürünleri kendisinin almadığını, komşusu tarafından alınan ürünlerde kendi kartının kullanıldığını ancak bu işlemlerde herhangi bir çıkarı olmadığını bildirmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan bir kısım işyeri kayıtlarından, davacı işçiye davalı şirket çalışma prensipleri ve ahlaki değerler sözleşmesinin ve dekotlu ürünler prosedürünün davacıya tebliğ edildiği, ayrıca 20.12.2010 tarihli yazı ile mağazalarda elemanların kural dışı alım yaptıkları belirtilerek çalışanları uyarıcı mahiyetteki yazı da davacıya tebliğ edilmiştir. Davacının işyerindeki çalışma prensiplerine aykırı şekilde hareket etmesi, savunmasında da kendi kredi kartı ile müşteri adına alışveriş yapıldığını kabul ettiği hususu nazara alındığında, davacının gıda dışı sektör şefi olarak sorumlu olduğu mağazada görevini ifa ederken kendisinden beklenen hassasiyeti göstermeyerek gereken özen yükümlülüğünü ihlal ettiği, işyerinde olumsuzluklara yol açtığı ve güven ilişkisini sarstığı anlaşılmaktadır. Bu davranışları sonucunda iş ilişkisinin işveren açısından devamının beklenmez bir hal aldığı sabittir. İş sözleşmesinin feshi davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle:
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 894,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 09.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.