Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/22622
Karar No: 2013/10416

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/22622 Esas 2013/10416 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/22622 E.  ,  2013/10416 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak fesih edildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının amirleri ile uyumlu çalışmadığı, işlerini aksattığı, hasta ve hasta yakınlarıyla sürekli tartışması sebebiyle 14.04.2006, 09.01.2007, 12.08.2009 tarihlerinde yazılı uyarılar yapıldığını, 19.11.2009 tarihinde savunmasının istendiğini ancak iş sözleşmesine ve iş mevzuatına aykırılığının devam etmesi sebebiyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-b.-d.-e.-h. maddelerine göre haklı sebeplerle fesh edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    İşçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından, haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
    4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
    Öte yandan, 4857 sayılı Kanun"un 25/II-(h) bendinde, işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmamakta ısrar etmesi durumunda işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu hükme bağlanmıştır.
    İş görme edimi işçi tarafından işverenin verdiği talimatlara uygun olarak yerine getirilmelidir. İşverenin talimatlarının da iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi ile getirilebilecek sınırlamalara ve işçinin eğitimi, yeteneği ve takati gibi hususlara aykırılık oluşturmamalıdır.
    1475 sayılı İş Kanunu"nda işçinin hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması haklı fesih sebebi olarak sayılmış ve işçinin bu anlık durumu yeterli görülmüşken, 4857 sayılı İş Kanunu ile işçinin bu görevi yapmamakta ısrar etmesi kuralı getirilmiştir. Bu noktada işverenin hatırlatmasının ardın da sadece bir kez görevi yapmama yeterli sayılmamalıdır. İşçinin görevi yapmama eylemi hatırlatmanın ardından da devamlılık arz etmelidir.
    İşverenin fesih öncesinde işçinin yapmakla yükümlü olduğu görevlerini hatırlatılmalıdır. Bu hatırlatmanın sözlü olarak ya da yazılı biçimde yapılması mümkündür. Bu konuda ispat yükü de işverendedir.
    İşçinin görev tanımının, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça öngörülmüş olması işverenin hatırlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
    İşçiye yapılacak hatırlatmada, işçiden yapması istenen görev açık biçimde bildirilmeli ve işin tamamlanmasına yetecek bir süre öngörülmelidir. Bildirimde, görevin hatırlatılması yeterlidir. Görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca bildirilmesi gerekmez.
    İşçinin verilen görev tamamlanamamış olsa da, bir kısmını yapmış olması halinde bu davranışının sebepleri üzerinde durulmalı ve işverenin haklı fesih imkanının olup olmadığı, gerekirse uzman bilirkişilerce değerlendirilmelidir.
    İşçinin çalışma şartlarında işçi aleyhine değişiklik niteliğinde olan görevlendirmelerin 4857 sayılı Kanun"un 22. maddesi uyarınca işçiyi bağlamayacağı açıktır. Bu kapsamda bir görevin yerine getirilmemiş oluşu da işverene haklı fesih imkanı vermez.
    Somut olayda, davacı, 19.03.2005-23.11.2009 tarihleri arasında davalıya ait hastane işyerinde temizlik görevlisi olarak çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi, 14.04.2006, 09.01.2007, 07.08.2009 tarihlerinde yapılan yazılı uyarılara rağmen bahse konu işyerinde iş sözleşmesine ve iş mevzuatına aykırı hareketlerine devam ettiği ve en son 14.11.2009 ve 16.11.2009 tarihlerinde vuku bulan oda temizliğini düzgün yapmadığı, hasta ve hasta yakınları ile gereksiz tartıştığı gerekçeleriyle 4857 sayılı Kanun"un 25/II-b.-d.-e.-h. bentleri gereğince 23.11.2009 tarihinde davalı işverence feshedilmiştir.
    Feshe konu edilen davacının 14.04.2006, 09.01.2007 ve 07.08.2009 tarihlerindeki davranışlarına ilişkin olarak fesihten önce davacıya uyarı cezaları verildiğinden ve ayrıca 4857 sayılı Kanun"un 26. maddesi gereğince altı iş günü geçtikten sonra fesih yetkisi kullanılamayacağından, sözkonusu davranışlar davalı işveren için haklı fesih sebebi oluşturmaz. Öte yandan, 14.11.2009 ve 16.11.2009 tarihlerinde vuku bulan oda temizliğinin düzgün yapılmaması, hasta ve hasta yakınları ile hakaret içermeyen tartışma yapması, iş akışını bozucu niteliktedir ve delil durumuna göre işyerinde olumsuzluk yaratmıştır. Ancak, bu davranışlar, 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinde sayılan haklı sebep boyutuna ulaşmamıştır. Bütün bu hususlar dikkate alındığında, feshin haklı sebebe dayandığının davalı tarafça ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, iş sözleşmesi davalı işverence haklı sebeple feshedilmediğinden, mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi