9. Hukuk Dairesi 2017/24212 E. , 2018/2676 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 10.01.2002 tarihinden itibaren davalı bakanlığa bağlı ... Devlet hastanesinde açılan ihaleleri kazanan şirketlere bağlı olarak büro işlerinde temizlik ve hasta bakıcı görevlerinde aralıksız 18.07.2012 tarihine kadar çalıştığını, davacının çalışmakta olduğu işyerinde sürekli olarak fazla mesai yapıldığını, dini ve resmi bayramlarda, hafta sonu tatili ve yıllık ücretli izin günlerinin kullandırılmaması ve dahi bu fazla çalışmalar karşılığında herhangi bir ücret ödenmemesi yanında asgari ücret karşılığında çalıştırılmak zorunda bırakılması sebebiyle işyerinden ayrıldığını, iş akdinin sona ermesi ile birlikte davacının kıdem tazminat hakkının doğduğunu, yine geçmişte ödenmeyen hafta sonu tatili, fazla mesai, resmi ve dini bayram tatili vs haklarının bulunduğunu belirterek bu işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hasım olarak Türkiye Kamu Hastanelerinin gösterilmesi gerektiğini, davacının 45 saatlik çalışma süresinden fazla çalışmasının olmadığını, haftalık 24 saat izninin kullanıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece ilk kararında, davacının davalı işyerinden hemen ayrıldıktan sonra memur oalrak işe başlaması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığı, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı ve yıllık izin alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine 7.H.D. 03/10/2016 tarih ve 2015/3991 E., 2016/15317 K. sayılı ilamı ile;
".....davacının haftada 6 gün çalıştığı 1 gün tatil yaptığı anlaşıldığından hafta tatili çalışması ücreti talebinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır. ....davacı, davalı işyerinde çalıştığı süre içerisinde tüm resmi bayramların tamamında, Ramazan Bayramının 3. günü, Kurban Bayramının 4. günü çalıştığını ve ulusal bayram genel tatil ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının dini bayramların yarısında diğer genel tatil günlerinin tamamında çalıştığının kabulü ile alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Ancak dosyada dinlenilen davacı tanıklarından işverene karşı davası olmayan ..., davacının dini bayramların ve resmi bayramların yarısında çalıştığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, bu davacı tanığının beyanları ve davacının talebi de dikkate alınarak bir karar vermektir. Yanılgılı değerlendirme ile davacının dini bayramların yarısında diğer genel tatil günlerinin tamamında çalıştığının kabulü bozma nedenidir. . ..."gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş, bozmadan sonra bozma ilamına uygun olarak ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden bilirkişiden 27.03.2017 tarihli bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı T.C. ... vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı T.C. ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Verdiği bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uyan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır.
Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da önceki hükümden farklı yeni bir hüküm kuramaz.
Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemenin ilk kararında ulusal bayram ve genel tatil alacağından %30 takdiri indirim yapılmış ve bu husus bozma dışı bırakılmıştır.
Mahkemece bozma sonrası yeniden hüküm kurulurken bozma dışı bırakılan ve davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan %30 takdiri indirim oranın aynen korunması gerekirken davalının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek ulusal bayram ve genel tatil alacağından takdiri indirim yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 13/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.