10. Hukuk Dairesi 2010/13601 E. , 2012/3518 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacı Kurum vekilinin temyiz istemi yönünden;
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430,00 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde alacağın tamamının gözetilmesi; tamamı dava edilen alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, yerel mahkemece 19.07.2005 tarihli sağlık harcamasına ilişkin 452,58 TL asıl alacak ve 94,89 TL faiz olmak üzere toplam reddine karar verilen 547,47 TL alacak tutarı, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması, reddedilen miktar itibariyle mümkün bulunmadığından, davacı Kurum vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2- Davalının temyiz itirazları yönünden;
Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu;...diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ...hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilir” hükmü öngörülmüştür. Buna göre, itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer
koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Alacağın gerçek tutarının belli ve sabit olması durumunda veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurları bilindiği ya da bilinebilecek durumda olduğu takdirde likit bir alacaktan söz edilebilir. Başka bir anlatımla, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından borç tutarının araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı aranmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının ... sigortalısı olarak 02.11.2004 tarihinde kayıt ve tescilinin yapılmış olması sebebiyle, davacı Kurum tarafından davalıya verilen sağlık karnesinin kullanıma başlama tarihi 1479 sayılı Kanunun Ek Madde 12. uyarınca 02.07.2005 tarihi olmasına rağmen, davacı Kurum tarafından bu tarihin 01.08.2005 tarihi olarak kabul edilmesi sebebiyle, davalı aleyhine yapılan icra takibinde 19.07.2005 tarihli sağlık harcamasının da talep edildiği, ancak Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 19.07.2005 tarihli sağlık harcamasına ilişkin 452,58 TL asıl alacak ve 94,89 TL faiz olmak üzere toplam 547,47 TL alacak tutarının reddedildiği anlaşılmakla, hak etmediği sağlık harcamaları kendisine ödenen davalının herhangi bir yargılama veya hesaplamaya gerek olmaksızın asıl borç miktarını bilebilecek durumda olmadığı gözetilerek, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin yollaması ile 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1.bendinin 3. parağrafında geçen “Takibe konu alacak likit kabul edilmekle 498,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 28.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.