3. Hukuk Dairesi 2017/8869 E. , 2019/6106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesi uyarınca 8 adet aracın 36 ve 48 ay vadelerle davalı şirkete kiralandığını, davalı şirketin 2008 yılından itibaren ödemeleri düzenli yaptığını, ancak daha sonra ödemelerde aksamalar meydana geldiğini, ödenmeyen 5 adet fatura bedelinin tahsili için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının yapılan takibe haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu bildirerek davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle, davacı araçlarında oluşan hasar ve iade edilmeyen bir takım küllük, anten gibi ürünler, araç temizliği ve logo söküm işçiliği adına fatura düzenlendiğinden bahisle 11.751,43 TL talep edilmekte ise de, bu faturaların şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, müvekkili şirketin kiralanan araçların yakıt masrafı dışında hiçbir masrafını karşılama zorunluluğunda olmadığını, yakıt dışındaki masrafların kiraya verene ait olduğunu, sözleşme gereği kaskolu araçlarda meydana geldiği iddia edilen hasar - anten hasarı gibi eksikliklerin kasko tarafından karşılandığını ve karşılanması gerektiğini, müvekkili tarafından ödemelerin zamanında ve eksiksiz olarak yapıldığını bildirerek davanın reddine davacının haksız açtığı dava nedeniyle kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak, rapor doğrultusunda araçların araç iade formları imzalanarak davacıya iade edildiği, tesliminden sonra kiracının kullanımında olmayan araçlar için 12 günlük kira bedeli hesaplanarak istenmesi sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, sözleşmenin 14/g maddesi uyarınca aracın iadesi sırasında eksik ekipmanın piyasa bedelinin kiracı tarafından ödenmesi gerektiği, yine araçtaki tüm ilave ve ekipmanların araçtan kiracı tarafından çıkarılmış vaziyette kiralayana iadesi gerektiğinden araca yapıştırılan logo, ilave ve ekipmanların kiracı tarafından sökülerek aracın teslim alındığı andaki gibi temiz olarak iade edilmesi gerektiği, aksi halde logo ve benzeri ekipman ve ilavelerin temizlenmesi için icap eden hizmet bedeli ve işçilik giderinin araç başına 300 euro+KDV olarak kiracı tarafından kiralayana ödenmesi gerektiği için bu esaslara göre
yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 8.149,88 TL alacak talep etmeye haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ve davalının aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez.
Mahkemece hüküm fıkrasında reddedilen asıl alacak bakımından davalı lehine “icra inkar tazminatı”na hükmedildiği görülmektedir.Ancak yukarıda belirtilen yasa hükümleri de incelendiğinde davalının talebi kötüniyet tazminatına ilişkin olup eldeki davada davalı yönünden kötüniyet tazminatının koşulları oluşmadığından, davalının bu talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-İcra İflas Kanunun 67. maddesindeki düzenlemeye göre davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarın belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. Davacının talebi kiralanan araçların iadesi sırasında sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeniyle tazminat talebine ilişkin olduğundan takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacının alacağı bilirkişi raporu alınarak belirlenmiş, uyuşmazlık bu şekilde aydınlatılmıştır. O halde davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki istemin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendinde yer alan “DAVALININ 8.149,88 TL ÜZERİNDEN %20 İCRA İNKAR TAZMİNATI İLE YÜKÜMLÜ TUTULMASINA, söz konusu icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, DAVANIN RED EDİLEN ASIL ALACAK KISMI ÜZERİNDEN DE %20 İCRA İNKAR TAZMİNATININ DAVACIDAN ALINIP DAVALIYA VERİLMESİNE” bendinin hükümden çıkartılarak yerinde “ davacının fazlaya dair istemi ve icra inkar tazminatı talebi ile davalının kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine” ifadelerinin yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince her iki taraf bakımından karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.