MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme, birden fazla kişi ile birlikte zincirleme olarak tehdit, alenen hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak, 6136
sayılı Yasaya muhalefet, kasten adam öldürme
HÜKÜM : 1- Sanıklar Seçkin ile Nejlet"in Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme suçlarından ve sanıklar Nejlet ile Murat"ın tehdit suçlarından ayrı ayrı beraati,
2- Sanıklar Nejlet ile Murat hakkında hakaret suçundan açılan kamu davalarının ayrı ayrı düşmesi,
3- Sanık ... hakkında TCK"nun 81/1, 29, 53. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası,
4- Sanık ... hakkında TCK"nun 179/3, 53. maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası,
5- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nun 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 1.600 TL adli para cezası,


TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık ... hakkında kurulan hükümlerde suç işlemeyeceği yönünden olumlu kanaate varılamadığı gerekçesiyle hakkında TCK"nun 62. maddesi uyarınca takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olması karşısında, sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükümde uygulama şartları yönünden aynı gerekçe göz önünde tutulmakla, TCK"nun 51. maddesi uyarınca erteleme hükümlerinin tartışılmaması bozma nedeni yapılmamış, bu konuda tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
1) Sanık ... hakkında maktul ..."a yönelik kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet, sanıklar ... ve ... hakkında maktul ..."a yönelik tehdit ve sanıklar ... ve ... hakkında yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in, maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, haksız tahrikin nitelik ve derecesi, cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında tehdit ve yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme ve sanık ... hakkında yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümler ile beraate ilişkin diğer hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve sanıklar ... ve ... hakkında maktul ..."a yönelik hakaret suçundan kurulan hükümler ile ilgili olarak yapılan incelemede;
a) Maktul ..."ın, babası olan ..."ın Mudurnu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 15/01/2015 tarihli ifadesinde; “oğluma karşı kim ne eylemde bulunduysa hepsinden şikayetçiyim” beyanı karşısında, TCK"nun 131/2. maddesi uyarınca sanıklar hakkında maktule yönelik hakaret suçundan şikayet yokluğundan ötürü düşme kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanık ..."ın atılı suçu işlediği iddia olunan zaman dilimi içerisinde trafik güvenliğini tehlikeye atacak derecede alkollü olarak aracı sevk ve idare ettiğine ilişkin dosya içerisinde alkol ölçüm raporunun bulunmadığı, sanığın olay günü 4 duble rakı içtiğine yönelik savunması ve yanında bulunan arkadaşlarının da yüksek promil alkollü olduklarına ilişkin tespitin ise tek başına mahkumiyete yeter nitelikte bulunmadığı, bu haliyle sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 16/04/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.