Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/15877
Karar No: 2012/3700

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/15877 Esas 2012/3700 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafından açılan rücu davası sonucunda aleyhine hükmedilen miktarı icra dairesine ödeyen davacı, daha sonra yapılan yargılamada kesinleşen ilamda daha az bir miktar için hüküm verilmesi nedeniyle, cebri icra tehditi altında ödediği 6.600 TL' nin yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir. Asliye hukuk mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir ancak dava, uyuşmazlığın niteliği gereği iş mahkemelerine ait olduğu halde, iş mahkemesi olmadığı için asliye hukuk mahkemesinde görülmüştür. İcra İflas Kanunu'nun 40. maddesinin 2. fıkrasında; “... Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur.” hükmü yer almaktadır. Davalının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun maddesi açıklaması:
- İcra İflas Kanunu'nun 40. maddesi, tahsilatın yapıldığı ilamın sonradan bozulması ve borçlunun daha az miktarda borçlu olduğunu yahut hiç borcu bulunmadığını gösteren başka bir kesinleşmiş ilamın alınmış olması halinde uygulamaya sahip bir düzenlemeyi içermektedir.
- Davacının, İİK 40. maddesi uyarınca, icra dairesine başvurarak, icranın eski hale iadesini talep etmesinin mümkün bulunması nedeniyle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir.
10. Hukuk Dairesi         2010/15877 E.  ,  2012/3700 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, davalı tarafından açılan rücu davası sonucunda aleyhine hükmedilen miktarı icra dairesine ödediğini, kararın bozulduğunu, bozma ilamı üzerine yapılan yargılamada kesinleşen ilamda, daha az bir miktara hükmedilmesi nedeniyle, cebri icra tehdidi altında ödediği, 6.600,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dava, icra dairesine ödenen rücuen tazminatın, dayanak ilamın Yargıtay"ca bozulması nedeniyle yersiz tahsil edilmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre, davaya bakmak görevinin iş mahkemelere ait olduğu gözetilmeksizin asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması usul ve yasaya aykırı ise de, Iğdır"da müstakil iş mahkemesinin bulunmaması ve 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, iş davalarına İş Mahkemesi sıfatıyla bakacağı nazara alınarak bozma nedeni yapılmamıştır.
    Konunun yasal mevzuat açısından incelenmesinde; İcra İflas Kanunu"nun 40. maddesinin 2. fıkrasında ; “... Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur.” hükmü yer almaktadır.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 14.11.2007 tarih ve ... sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İcra ve İflas Kanunun 40. maddesi hükmü, kendisine dayalı olarak tahsilatın yapıldığı ilamın sonradan bozulması ve borçlunun
    daha az miktarda borçlu olduğunu yahut hiç borcu bulunmadığını gösteren başka bir kesinleşmiş ilamın alınmış olması halinde uygulamaya sahip bir düzenlemeyi içermektedir.
    Diğer taraftan, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi ( davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi ) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu ( varlığı mutlaka gerekli ); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetmelidir.
    Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
    Dava konusu somut olayda da; davacının, İİK 40. maddesi uyarınca, icra dairesine başvurarak, icranın eski hale iadesini talep etmesinin mümkün bulunması nedeniyle, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açılanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi