Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/15034
Karar No: 2012/3712

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/15034 Esas 2012/3712 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/15034 E.  ,  2012/3712 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Davacı, branda dokuma işyerinde Ekim 1996-17.03.2006 tarihleri arasında eksik bildirilen hizmetinin tespitine talep etmiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı ... Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
    Davacı, Lambalı Branda Limited şirketine ait branda dokuma işyerinde Ekim 1996-17.03.2006 tarihleri arasında eksik bildirilen hizmetinin tespitine talep etmiş, davayı limited şirketin temsilcisi olduğu anlaşılan ... yöneltmiş, Mahkemece, davacının ... şirketi tarafından 01.04.2000-31.01.2001 ve 15.03.2006-17.03.2006 tarihleri arasında gerçekleşen hizmetinin bildirildiği, ayrıca dava dışı işyerinden 16.09.2006-01.12.2006 arasında bildirilen hizmetinin bulunduğu, başkaca hizmetinin bulunduğunun kanıtlanamadığı belirtilerek, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7’nci maddesinde; bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20’nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi olduğu kanun hükümlerine göre değerlendirileceği yönündeki hükmün öngörülmüş olması ve genel olarak kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesinin onuncu fıkrasıdır.
    Husumet konusu, ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse ...’ca, tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın, kendiliğinden göz önünde tutulur.
    506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile, “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
    Mahkemece, yapılması gereken iş, işveren şirkete husumet yöneltilerek dava dilekçesinin ve adı geçen şirkete tebliğ ederek, şirketin davaya iştirakini sağlamak, bu davalının göstereceği deliller de toplandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Kabule göre de, 27.06.1956 gün ve 2/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça belirtildiği üzere; davacıya karşı birlikte sorumlu bulunan birden çok gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın, davalılar için müşterek bir sebepten dolayı reddedilmesi halinde, tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalı ... Başkanlığı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi