10. Hukuk Dairesi 2010/15728 E. , 2012/3894 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ... sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
... ait prim borcu nedeniyle, dernek başkanı olan davacı aleyhine ... sayılı ödeme emrinin 15.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 7 günlük yasal süre içinde işbu davayı açarak; 2008 yılının Ocak ayından itibaren 4 ay süreyle derneğin başkanlığını yaptığını, futbol takımının amatör kümeye düşmesi üzerine; tüm çalışanların ve futbolcuların sigorta çıkışlarının yapıldığını, üst düzey temsilcinin sorumlu olması için, haklı bir sebep olmaksızın süresinde tahakkuk ve tediye etmemesi olgusunun gerçekleşmesi gerektiğini, kulübün borca batık olup, çalışanlara ve futbolculara ücretlerini dahi ödemekte güçlük çektiğini,... başkan olduğu dönemde, iki kez ödenek geldiğini, bu ödeneklerle, kulübün eski dönem borçlarının ödendiğini, başkan olmadığı dönemlere ilişkin prim borçlarından ise, sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, 2009/10754 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; prim borçlarının ait olduğu döneme ilişkin dönemde, davacının kulübü ilzama yetkili şahıs olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun 80/12 maddesi, "Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20 maddesi de ufak farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise
kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. " hükmünü öngörmüştür.
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesine göre ise; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerin mal varlıklarıyla sorumlu olacağı öngörülmüştür.
Yukardaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işveren ile birlikte, müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliğe haiz diğer işyerlerinde ise, üst düzey yönetici, ya da, yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması gerekir.
Somut olayda, çözümlenmesi gereken husus, davacının prim borçlarının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici veya kanuni temsilci sıfatıyla, anılan Başkanlığın prim borçlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı hususudur.
Ödeme emrine konu borcun, 2007 yılının 4-11 aylarına ve 2008 yılının 1-4 aylarına ilişkin olduğu, davacının, 04.01.2008 tarihinde yönetim kurulu başkanı seçildiği, 04.01.2008 tarihi öncesine ilişkin olarak, davacının kulüpte temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici olup, olmadığı hususunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarda belirtilen açıklamalar ışığında, mahkemece;davanın esasına girilerek, davacının, prim borcunun tahakkuk ettiği dönemde, temsil ve ilzama yetkili üst düzey yönetici olup olmadığı ve “haklı sebep” koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.