MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığa yüklenen müessir fiil suçunun gerektirdiği suç tarihi itibariyle sanığın lehine olan 765 sayılı TCK"nin 456/4, 457/1. maddelerinde öngörülen cezanın türü ve üst haddine göre, 765 sayılı TCK’nin 102/4. maddesinde 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin öngörüldüğü; zamanaşımını kesen ve 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı 29.11.2006 tarihli mahkumiyet hükmünden itibaren, zamanaşımının durmasına neden olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 14.07.2011 tarihi arasındaki süre ve ikinci suçun işlendiği 13.12.2012 tarihinde tekrar işlemeye başlayan zamanaşımı süresinden temyize konu mahkumiyet hükmünün kurulduğu 15.10.2015 tarihine kadar geçen sürenin birleştirilmesi durumunda toplamda 5 yıllık asli zamanaşımı süresi dolduğundan yine inceleme tarihi itibarıyla da 765 sayılı TCK "nin 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince de 7 yıl 6 aylık uzatmalı zamanaşımı süreside dolduğundan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.