Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8544
Karar No: 2018/2775
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8544 Esas 2018/2775 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, işveren tarafından çıkarıldıktan sonra açtığı işe iade davasının kabul edildiği ve işe iadesi gerektiği için işveren tarafından Yargıtay'a yapılan başvurunun reddedildiği belirtilmiştir. Davacı, işverenin işe başlatmama nedeniyle kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, yıllık izin ücreti ve diğer haklarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı işveren ise işçinin işe başlatılmasıyla ilgili olarak usulüne uygun başvuru yapılmaması nedeniyle taleplerin reddedilmesini savunmuştur.
Yerel mahkeme davayı kısmen kabul etmiş, davacı işçi tarafından başvuruların usulüne uygun yapıldığına ve davalı işverenin ödeme yapması gerektiğine karar vermiştir.
Yargıtay ise, davacının usulüne uygun başvuru yapması koşuluyla, davalı işverenin talepleri doğrultusunda ödeme yapması gerektiğine karar vermiştir. Bu arada, kararda iş kanunu'nun 21/5 maddesine atıfta bulunulmuş ve işçinin başvurunun tebliği sonrasında 10 iş günü içinde işverene başvurması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: iş kanunu'nun 21/5 maddesi.
9. Hukuk Dairesi         2015/8544 E.  ,  2018/2775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkı alacağı, ihbar tazminatı fark alacağı, yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı işyerinden çıkarılmasının ardından açılan dava sonucunda ... 15.İş Mahkemesi"nin 2012/32 E.ve 2012/472 karar sayılı ilamı ile feshin geçersizliğine karar ve davacının işe iadesine karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onanarak kesinleştiğini, kararın kesinleştiğini Uyap sisteminden öğrenildiğini, kararın çıktısının alınarak Mahkeme kaleminden “aslı gibidir” şerhinin yaptırıldığını, bu işlemle Yargıtay Onama ilamının öğrenilmiş olduğunu, yasal 10 günlük süre içerisinde ihtarname ile davacının işe başlatılmasının talep edildiğini, iş bu ihtarnamede 4 aylık ücret ve diğer hakları ile işe iade edilmeme halinde 4 aylık işe başlatmama tazminatı, yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı fark alacaklarının faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiği, bu ihtarnamenin 02/08/2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak davacı için bir çağrıda bulunmadığını, dolayısıyla işe başlatmama tarihinin 02/09/2013 olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla boşta geçen süre alacağı, dört aylık işe başlatmama tazminatı alacağı, kıdem tazminatı farkı alacağı, ihbar tazminatı fark alacağı, yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacı tarafça işe iade davasının kabul edildiğini ve kararın Yargıtay 22.Hukuk Dairesi"nce onanarak kesinleştiğini, Yargıtay Kararı"nın 20/08/2013 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacının henüz onama kararı kendisine tebliğ edilmeden ihtarnamesini keşide ettiğini ve işe iade başvurusunda bulunduğunu, yapılan bu başvuru usulüne uygun olmadığından iş kanunu"nun 21/5 maddesine göre kendilerince dikkate alınmadığını, bu maddeye göre işçinin kararın tebliği itibaren 10 iş günü içerisinde işverene başvurması gerektiğini, aksi halde işverence yapılan feshin geçerli fesih sayılacağı, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, gerek mevzuatta ve gerekse de doktrinde 10 günlük sürenin kesinleşmeden değil, kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren başlayacağının belirtildiği, bu nedenlerle davacının yasal süreyi kaçırdığından iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerini alma hakkını kaybettiğini, ayrıca davacı işçi yasal süreyi kaçırdığından, hizmet süresi birleştirme talebinin ve buna ilişkin fark ödemesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacının yıllık izin haklarını kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı, kesinleşen işe iade davasının kabulü ile işverene süresinde başvuru yapmıştır.İşe iade davası sonrasında, işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, kıdem tazminatı fark alacağı,ihbar tazminatı fark alacağı ve yıllık ücretli izin bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur. Fark ihbar, fark kıdem tazminatı alacağı ile izin ücretinin işe başlatmama tarihi olan 02.09.2013 esas alınması gerekirken dava tarihinden faiz yürütülmesi hatalıdır.
    3-Davacı işe başvurusunda talep ettiği boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar yönünden başvuru ile birlikte temerrüde düşürülmüş sayılmalıdır. Sözü edilen ücret ve diğer hakların ödenmemesi durumunda başvuru tarihinden itibaren faiz hakkı doğar. İşe başvuru talebinin tebliği olan 02.08.2013 tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken belirsiz şekilde hak ediş tarihinden denilerek faiz yürütülmesi hatalıdır.Ayrıca davacı bu alacağa ilişkin bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
    4- Davacı işçilik alacaklarına yönelik talebini 16.787,32-TL olarak artırmıştır. Mahkemece kabul edilen miktar ise 15.428,11-TL"dir. Kabul ve reddedilen miktarlar gözetilerek davalı lehine vekalet ücretinin aslını geçmeyecek şekilde takdir edilmesi gerekirken hatalı hesaplama yapılarak karar verilmesi bozma nedeni ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    F) Sonuç:
    Hüküm fıkrasındaki 3.üncü paragraflarındaki "31.12.2011" tarihinin çıkarılarak yerine "02.09.2013"tarihinin yazılmasına,
    Hüküm fıkrasındaki 4.üncü ve 5. inci paragraflarındaki "dava" sözcüğünün çıkarılarak yerine "02.09.2013" tarihinin yazılmasına,
    Hüküm fıkrasındaki 6.ıncı paragrafının tamamen çıkarılarak yerine "5869,80-TL boşta geçen süre ücret ve diğer alacağının 02.08.2013 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte" şeklinde yazılmasına,
    Hüküm fıkrasındaki 11.inci paragrafının tamamen çıkarılarak yerine "Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktarın aslını geçemeyeceğinden, belirlenen 1.359,21-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” paragraflarının yazılmasına hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 14.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi .




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi