10. Hukuk Dairesi 2010/15919 E. , 2012/4063 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35 ve 506 sayılı Kanunun 80"inci maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun 80"inci maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri haklı bir sebep olmaksızın ödenmeyen prim, sosyal yardım zammı ve ferilerinden dolayı Kuruma karşı işveren ile birlikte müteselsilen sorumludurlar. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35"inci maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. Her iki düzenlemede de sadece ortak olmak yeterli olmayıp, prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici ya da kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunması gerekir. 6183 sayılı Kanunun 35"inci maddesinde ise; limited şirket ortaklarının kamu alacaklarından sorumluluğu düzenlenmiş, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılması koşuluyla şirket ortaklarının sermaye hisseleri oranında sorumlu olacağı öngörülmüştür.
Davacı, işveren limited şirketin üst düzey yöneticisi ve ortağı olduğu iddiasıyla, şirketin 2004 Kasım ile 2006 Haziran arasıdönemdeki prim borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi kapsamında kendisine gönderilen ödeme emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, davacının 14.04.2006 tarihinden itibaren şirket ortaklığından ayrılması nedeniyle 2006 Mayıs ayından itibaren tahakkuk eden primlerden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 540"ıncı maddesi uyarınca limited şirketlerde "aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar. Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir." Davacının 25.08.2004 tarihli hisse devir sözleşmesi ile prim borçlusu işveren "..." ortağı olduğu anlaşılmakta olup, şirket biri davacı olmak üzere iki ortaklıdır. Ancak, ana sözleşmesi bulunmadığından şirketi temsil ve ilzam yetkisi hususunda bir tespit yapılamadığı gibi, alacağın prim borçlusu şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilip edilemeyeceği de anlaşılamamaktadır. Bu nedenle; öncelikle Ticaret Sicil Müdürlüğünden anılan şirket kayıtları ilgili sicil gazeteleri ile birlikte celbedilmeli, davacının ortaklık ve yöneticilik sıfatları şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, anılan şirket hakkında yapılan takibe ilişkin bilgi ve belgeler davalı Kurumdan getirtilmeli, buna bağlı olarak davacının sorumluluğunun yasal dayanağı belirlenmeli, 506 sayılı Kanun"un 80, 6183 sayılı Kanun"un 35 ve mükerrer 35"inci maddesinde zikredilen şartların oluşup oluşmadığı hususunda deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.