8. Hukuk Dairesi 2013/21458 E. , 2015/1865 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
1- Davacı 3. kişi vekili, dava konusu.... şase nolu römorkun satın alındığını borçlu ile alakasının olmadığını açıklayarak haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı 3. kişi ile borçlunun kötüniyetli olduklarını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Borçlu ..."nin davada taraf olarak yer almadığı, adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkemece, dava konusu römorkun menkul mal niteliğinde bulunduğu, haczedildiği sırada 3. kişinin zilyetliğinde bulunduğu, davacı 3. kişi tarafından satın alındığının tanık beyanları ile sabit olduğu, mülkiyet karinesinden faydalandığı, davalı alacaklı tarafından mülkiyet karinesinin aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davasının kabulü istemi niteliğindedir.
Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır.
Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz. Mahkemece yapılacak iş öncelikle borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanması, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesi, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir. Bu bağlamda davanın borçluya yöneltilmesi gerektiği dikkate alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedeni oluşturur.
Somut olayda dava konusu haciz sırasında borçlu ... haciz yerinde hazır değildir. Kendisine İİK’nun 103.maddesi uyarınca haciz tutanağı tebliğ edilmemiştir. Üçüncü kişinin açtığı davada taraf olarak da gösterilmediği için istihkak iddiasına karşı tutumu da belirsizdir. Bu koşullarda borçlunun yapacağı savunma ve sunacağı deliller işin esasına etki edecek mahiyettedir. Bu nedenle borçlu ..."nin davalı sıfatı ile duruşmalara katılmasının sağlanması, taraf teşkilinden sonra işin esasına girilerek, toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekir.
Belirtilen hususlar dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı alacaklının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. HUMK"nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine
30.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.