3. Hukuk Dairesi 2017/9031 E. , 2019/6246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında kira ilişkisi bulunduğunu, yasal yollarla kiraladığı taşınmazı kira başlangıcından bu yana tüm yasal kurallara uyarak kullanmakta olduğunu, kira ilişkisinden kaynaklanan tüm vecibelerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalı tarafından bildirilen kiralananın tahliyesi ile boş olarak teslim edilmesi gerektiği hususunun hukuki olmadığını belirterek kiracılık sıfatının tespiti ile davalının yarattığı muarazanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ihale ile kiraya verilen dava konusu yerde 2886 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gerekeceğini belirterek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanunu nun 15/p-3 maddesi hükmüyle Belediyeye, 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdarelerine , 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında ve son olarak 21.03.2018 tarihli ve 7103 sayılı kanunun 26. Maddesiyle 2886 sayılı kanunun 75/1-ilk cüm. Maddesinde yapılan değişiklikle de " özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar " ibaresi eklenerek, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar içinde uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.
Hazine, Özel Bütçeli İdareler, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez.
Olayımıza gelince: davacı dava dilekçesinde davalı belediyenin 2886 Sayılı Yasanın 75.maddesi gereği idari yoldan tahliyesini istediğinden kiracılık sıfatının tespitini istemiştir. Mahkemece 2886 Sayılı Yasanın 75.maddesi gereğince kiralayan belediyenin tahliye hakkı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkelere göre 2886 Sayılı Yasanın uygulanabilmesi için kiralananın ihale yoluyla kiraya verilmesi gerekir. Davacıların annesi Saliha Eriş’in Belediye’ye müracaat ederek dava konusu yeri kiralamayı talep etmesi üzerine, 23.08.2000 tarihli encümen kararıyla talebin kabul edildiği ve taraflar arasında 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmakta olup, ilgili sözleşmenin 2886 Sayılı Kanun gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği hususu açıklıkla tespit edilememiştir. Bu nedenle öncelikle Mahkemece kiralananın 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca, bu yasada belirlenen usule göre kiraya verilip verilmediği üzerinde durularak, ihale ile kiraya verildiğinin anlaşılması halinde kiracının 2886 sayılı yasanın 75. Maddesi gereği süre bitiminde fuzuli şagil duruma düşeceği gözetilerek, aksi halde ise kiralananın niteliği göz önünde bulundurularak, galip vasfının çatılı işyeri niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 347. maddesi uyarınca süre bitimi nedeni ile sözleşmenin sona erdirilmesinin istenemeyeceği ancak yasada belirtilen tahliye sebeplerinden birine dayanarak taşınmazın tahliyesinin istenebileceği, taşınmazın üstün vasfının açık alan olarak tespiti halinde ise de; sözleşmenin, süre bitiminden itibaren süresiz hale geleceği düşünülerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 328-329. maddeleri çerçevesinde ihtarname gönderilip gönderilmediği tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kiralananın 2886 sayılı yasaya göre ihale ile kiraya verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.