MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., ...
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : 1-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında;
Maktuller Davut ve Abdurrahim"i kasten öldürme suçlarından TCK"nun 81/1 ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezası (2"şer kez),
Katılan ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nun 81/1, 35/2 ve 53. maddeleri uyarınca 12"şer yıl hapis cezası.
2-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında;
Kasten öldürme (2"şer kez) ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından CMK"nun 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat,
Suçluyu kayırma, Abdulkadir hakkında ayrıca suç üstlenme suçuna azmettirme suçlarından suç duyurusunda bulunulmasına.



TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanıklar İsmail, Raşit ve Abdulkadir haklarında gereğinin takdiri için Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunulmasına dair karar, 5271 sayılı CMK"nun 223/1. maddesine göre hüküm niteliği taşımadığından ve temyiz konusu olamayacağından, sanıklar müdafiinin isteminin CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
Gerekçeli kararın 05/03/2015 tarihinde katılan ..."e tebliğ edilmesi karşısında, katılan vekilinin 05/05/2016 tarihinde 1412 sayılı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE karar verilmiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Ethem, Erdal ve Ekrem’in, maktuller Abdurrahim ve Davut’u kasten öldürme suçunun, mağdur ...’a karşı eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden; sanıklar Ekrem ve Erdal müdafiinin, sanıkların suçu işlemediklerine, beraat etmeleri gerektiğine vesaireye, sanık ... müdafilerinin TCK.nun 62. maddesinin uygulanması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
1- Sanıklar Ethem, Erdal ve Ekrem’in, maktuller Abdurrahim ve Davut’u kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde DÜZELTİLEN, re’sen de temyize tabi hükümlerin ONANMASINA, sanıklar Ekrem ve Erdal haklarında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak sanıklar müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
2- Sanıklar Ekrem, Ethem ve Erdal hakkında; mağdur ..."ı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan mağdur ... için bir vekil görevlendirilmeyerek 5271 sayılı CMK"nun 234/2. maddesine, yanında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmadan ifadesinin alınarak CMK’nun 236/3. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
a-) Mağdur ..."ın 24/11/1998 doğumlu olup, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük ve 5237 sayılı TCK"nun 6/1-b maddesine göre çocuk olduğu anlaşılmakla, sanıkların öldürmeye teşebbüs eylemlerinin aynı Yasanın 82/1-e maddesinde düzenlenen suça uyduğu gözetilmeden suç vasfında hata yapılarak kasten öldürmeye teşebbüsten yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 17/04/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.