11. Hukuk Dairesi 2019/3694 E. , 2020/1116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/03/2018 tarih ve 2017/294 E- 2018/130 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 16/05/2019 tarih ve 2018/1192 E- 2019/589 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “IMAC” ibareli 9 ve 16. sınıf ürünleri içeren 1998/14669 sayılı, “MAC” ibareli 9 ve 16.sınıf ürünleri içeren 1991/124970 sayılı, “MAC” ibareli 9 ve 16.sınıf ürünleri içeren 1991/131274 sayılı, “POWER MAC” ibareli 9. sınıf ürünleri içeren 2000/14248 sayılı, “İMAC” ibareli 9 ve 16. sınıf ürünleri içeren 2000/22410 sayılı, “EMAC” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2002/19749 sayılı, “MACBOOK” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2006/8136 sayılı, “MAC PRO” ibareli 9. sınıf ürünleri içeren 2006/23376 sayılı, “MACEXPO” ibareli 16, 35 ve 41.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2006/36262 sayılı, “MACBOOK AIR” ibareli 9, 16, 37 ve 42. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2007/61237 sayılı, “MAC” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2014/35468 sayılı, “MACBOOK PRO” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2014/79084 sayılı, “MACROSCALAR” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2012/101662 sayılı, “MACBOOK” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 2014/79084 sayılı, “MACINTOSH” ibareli 9.sınıf ürünleri içeren 1989/112173 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, “MAC” markalı bilgisayarlar, iPod markalı müzikçalarlar, iPohone markalı akıllı cep telefonları ve iPad markalı tablet bilgisayarların ürünlerinden bazıları olduğunu, davalı şirketin 2016/69263 sayılı "RUNMAC+Şekil" ibareli, 9/1-16. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, anılan markaya kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının nihai olarak YİDK tarafından 2017/M-4919 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kötüniyetli başvurunun 9/2,3. sınıftaki "Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar." ürünler için tescilinin müvekkilinin MAC esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK’nın 2017/M-4919 sayılı kararının iptalini, başvuru markasının yukarıda anılan 9. sınıf hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında karıştırılmaya neden olacak düzeyde benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; başvuru ile redde mesnet markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, "MAC" ve "RUNMAC+Şekil" ibareli markalarda biçimsel, işitsel ve anlamsal farklılığının ilk bakışta farkedildiğini, yazım biçimi ve kullanılan logolar itibariyle ve bütünsel olarak başvuru konusu işaretle davacı markaları arasında belirgin farklılık bulunduğunu, davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığını, başvurunun kötü niyetli olduğunu gösteren kanıt bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "MAC" ibareli markalarıyla davalının "RUNMAC+Şekil" ibareli başvurusu arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı, markaların bir bütün olarak korunabileceği, karşılaştırma esnasında tescilli marka ile başvuru konusu işaretin parçalara ayrılarak incelenmesinin ve iltibasın bulunup bulunmadığının mücerret bir parçaya bağlı olarak yapılmasının mümkün bulunmadığı, ortalama tüketicilerin davacının markalarını "MAC" olarak algılayacağı, yazıldığı gibi okuyacağı, düzenleme biçimlerini de gözeteceği, buna karşın davalının başvurusunu "RUNMAC" olarak algılayacağı, RANMAC olarak okuyacağı, işarette sözcük kısmının önünde bir makine dişlisini ifade eden mavi renkli bir şeklin de bulunduğu, bununla kelime bütünselleşmiş olduğu, ayrıca MAC ibaresinin RUN ibaresi ile de bütünleşmiş olduğu, bu olgunun başvuru konusu işaret, görsel, anlamsal ve işitsel olarak davacı markalarından belirgin biçimde farklılaştırdığı, benzerlik içermedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.