3. Hukuk Dairesi 2017/12072 E. , 2019/6266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı tarafından gönderilen ... Noterliği"nin 20/06/2013 tarihli ve 12474 sayılı ihtarnamesi ile icara verdiği tarlaların icar bedellerinin ödenmediğini belirttiğini, yine davalının gönderdiği 02/09/2013 tarihli ve 17679 sayılı ihtarname sonrası da aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, tarlaları davalıdan kiraladığını, dava dışı ..."nin bu işlemleri vekaleten yürüttüğünü, sözleşmede bedelsiz yazsa da kira bedelinin davalıya düzenli olarak ödendiğini, davalının kiraları ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğini belirterek, icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; daha önceki yıllarda kiraya verdiği dava konusu taşınmazları organik tarım yapmak amacıyla son bir kaç yıldır nadasa bırakma kararı aldığını, kiraya vermediğini, ancak davacının sahte kira sözleşmesi düzenleyip Silivri İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü"ne ibraz ederek tarımsal destekleme aldığını, bu süre içerisinde de araziyi ekip biçerek elde ettikleri ürünlerden de faydalandığını, davacının izinsiz olarak kullanımı nedeniyle davacının borçlu olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/9612 Esas sayılı dosyası nedeni ile davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, İİK 72/4. Maddesi gereğince alacak miktarı üzerinden %20 oranında belirlenen 14.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, davacının dava dilekçesindeki iddiaları ve davalının davacıya gönderdiği Gaziosmanpaşa 1. Noterliği"nin 20/06/2013 tarihli ve 12474 sayılı ihtarnamesi birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 20/11/2013 tarihinde 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Bu nedenle Mahkemece görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.