8. Hukuk Dairesi 2014/17818 E. , 2015/1913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/05/2014
NUMARASI : 2012/434-2014/394
.... Denizcilik Turizm San. Tic. Ltd. ile İ.. Ö.. ve .... Denizcilik San. Tic. Ltd Şti. aralarındaki istihkak davasının reddine dair İstanbul Anadolu 5. İcra Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.05.2014 gün ve 434/394 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.02.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, Tuzla İcra Müdürlüğü’nün 2009/11299 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Erdek İcra Müdürlüğü’nün 2009/856 sayılı Talimat dosyasında yapılan 02.11.2009 günlü hacze konu menkullerden haciz tutanağının 1,4,9. sırasındakilerin dışında kalan tüm mahcuzların davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, 30.09.2009 tarihli faturalarla borçludan satın alındığını, haczin yapıldığı tershanede kiracı olarak faaliyet gösterdiklerini, haczi 15.02.2010"da öğrendiklerini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczi öğrenme tarihinin 14.10.2009 olarak kabul edilmesi gerektiğini, istihkak iddiasının gerçeği yansıtmadığını, borçlunun düzenlediği faturanın, vergi levhasının ve sunulan diğer delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını, hacizde borçluya ait vergi levhası ile ticaret sicil kaydının görüldüğünü, burada borçlunun kiracı olarak bulunduğunu ve hakkında alınmış tahliye kararının olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece: davacı tarafın haczi öğrenme tarihi olarak 15.02.2010"u gösterdiği, ancak dava konusu haczin 02.11.2009 tarihinde yapıldığı, davanın 7 günlük yasal hak düşürücü süreden sonra açıldığı, diğer yandan takip borçlusunun davaya dahil edilmesi için davacı tarafa 20 günlük kesin süre verildiği, süresinde dilekçe verilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; temyiz incelemesi sırasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesi"nin 01.11.2011 gün, 2011/9-10121 sayılı kararı ile istihkak iddiasına itiraz etmeyen borçlunun
dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesinin, somut olayda da borçlunun davaya dahil edilmesinin gerekli olmadığı, bu yöndeki ara kararın yerine getirilmemesinin ret sebebi yapılmasının doğru bulunmadığı, 14.10.2009 ve 02.11.2009 tarihli hacizlerin davacının yokluğunda yapıldığı, bu sırada hazır bulunan şahsın davacı şirketin ortağı, yetkilisi, muhasebecisi gibi çalışanı olmadığı, haczi daha önce öğrendiğinin de ispatlanamadığı, istihkak iddiasının yasal süresi içinde ileri sürüldüğü, bu durumda işin esasına girilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiş.
Mahkemece uyma kararı verilip işin esasına girildiği, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacının kullandığı yerin haciz yapılan yerle ilgisinin bulunmadığı, davacı şirket yetkilisi Efrayi"nin 2008 yılında iki şirketin de ortağı ve yetkilisi olduğu, aynı kişinin Erdek"te şube açılması konusunda iki şirketten de yetki aldığı, davacı şirketin borçlunun devamı mahiyetinde bulunduğu, borçlarından da sorumlu olduğu, sunulan faturaların sonradan düzenlenmesinin mümkün bulunduğu, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, istihkak iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre; davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,50 TL"nin temyiz edenden alınmasına, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.