Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3436
Karar No: 2020/1117

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3436 Esas 2020/1117 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/3436 E.  ,  2020/1117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/02/2018 tarih ve 2017/186 E. - 2018/57 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 18/04/2019 tarih ve 2018/1025 E- 2019/476 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; ticaret unvanının ayırıcı unsuru ÇAY İŞLETMELERİ ibaresinden oluşan müvekkilinin “ÇAYKUR” ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, markalarının ÇAYKUR, ÇAYLAR BİZDEN, ÇAYDAN, ÇAYAL, ÇAYBİS, ÇAYNET, ÇAYBELLA ibarelerini içerdiğini, davalının 2016/29765 sayılı "ÇAYKOY" ibareli, 30 ve 43.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, anılan başvuruya müvekkilince iltibas ve tanınmışlık vakıa ve hukuki sebeplerine dayanılarak itirazda bulunulduğunu, itirazlarının nihai olarak YİDK kararıyla reddedildiğini, başvurunun tescilinin müvekkilinin markalarıyla iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek YİDK’nın 2017/M-2281 sayılı kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
    Davalı kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “ÇAY” ibaresinin zayıf ibare olduğundan ek unsurların yeterli ayırt edicilik kattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili; başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, “ÇAY” ibaresinin tali unsur olduğunu, başvuru markasının yeterli farklılıklar içerdiğini, markalarla arasında benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ÇAYKUR, ÇAYLAR BİZDEN, ÇAYDAN, ÇAYAL, ÇAYBİS, ÇAYNET, ÇAYBELLA ibareli markalarıyla davalının "ÇAYKOY" ibareli başvurusu arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı, ortalama tüketicilerin farklılığı algılayabileceği, "ÇAYKOY" ibareli işaretin
    "ÇAY" ibaresini içerse de düzenleme tarzı itibariyle "KOY" ibaresiyle ayrılamaz biçimde bir araya getirilerek oluşturulmuş anlamsız ve fantezi bir sözcük olduğu, davacının markalarının verdiği mesajdan tamamen farklı bir mesaj verdiği, işaretin bütün olarak davacı markalarından belirgin biçimde farklı olduğu, başvuruda ÇAYKUR, ÇAYLAR BİZDEN, ÇAYDAN, ÇAYAL, ÇAYBİS, ÇAYNET, ÇAYBELLA değil, "ÇAYKOY" ibaresinin yer aldığı, davacının markalarının yalnızca "ÇAY" ibaresinden oluşmadığı, bu ibarenin diğer unsurlarla bir araya getirilerek ayırt edicilik kazandığı, sadece çay ibaresi itibariyle kullanımının ayırt edici karakteri değiştirmeden kullanım sayılamayacağı gibi, iltibas incelemesinde de anılan sözcük göz ardı edilerek bir sonuca varılmasının hukuka uygun olmayacağı, davacı markalarında yer alan ÇAYKUR, ÇAYLAR BİZDEN, ÇAYDAN, ÇAYAL, ÇAYBİS, ÇAYNET, ÇAYBELLA ibaresinin ayırt ediciliğinin başvuru konusu işarete ithal edilmiş olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 30 ve 43.sınıftaki bir kısım hizmetlerin davacının markalarının kapsamında bulunduğu, aynı tür sayılabilen bu hizmetlerin tamamen yetişkinlere ve kısmen de profesyonellere hitap ettiği, bu iki işareti karıştıracak olan kişilerin ortalama tüketici olarak nazara alınmasının olanaksız olduğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, bütün içerisinde erimiş vaziyette olan "ÇAY" ibaresinin bu bağlantılandırmayı tesise elverişli olmadığı, ürün ve hizmetlerin kısmen ve işaretlerin tümden farklılığının imaj transferine müsait olmadığı, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi