4. Hukuk Dairesi 2017/33 E. , 2017/1907 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekilleri ve Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/06/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/05/2016 günlü kararın incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı belediyeye ait halı sahada futbol maçı öncesi ısınma hareketleri yaparken, halı saha zeminin bozuk olması nedeniyle ayağının bileğinden kırıldığını, kazaya neden olan olayda kendi kusurunun bulunmadığını, sorunun tamamen saha zemininin oynak, engebeli ve futbol oymaya elverişli olmamasından kaynakladığını, davalının gerekli izinleri almadan halı sahayı hizmete sokarak kusurlu olduğunu belirterek uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.
Davalı, davaya konu olayda kusurunun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, olayın oluşumunda tarafların kusur ve sorumluluk durumları ile davacının maddi tazminat talebi hakkında avukat bilirkişiden alınan 22/02/2016 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ilgili yönetmeliklere aykırı olarak yeterlilik belgesi ve ruhsat almadan halı sahayı işletmesi sebebiyle davalı belediyenin %80, gerekli tedbirleri almayarak zemini kötü halı sahada spor yapması sebebiyle davacının da %20 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davanın konusunu oluşturan davacının ayağının kırılmasına neden olan olay nedeni ile kusur durumunun belirlenmesi hususu teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmekte olup bu konuda uzmanından bilirkişi raporu alınmadan karar verilmiş olması doğru değildir.
Şu durumda, mahkemece tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi için dosyanın spor ve halı saha konularında uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek kusur oranı ve zarar miktarının tespiti ile belirlenecek zararın davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği hususlarında rapor alınması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Dava; davalı belediyenin yapıp işlettiği halı sahanın, zeminin kötü olması ve bu hizmet kusurundan dolayı davacının ayak bileğinin kırılması nedeniyle, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bir kamu kurumunun yasalar uyarınca yapılmış olan tesislere bakım ve o tesisleri kullanım yükümlülüğü kanunlardan doğan kamusal bir görevdir. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan onların ödetilmesi istekleri, 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının II. bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluştururlar. Bu davaların ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi hükmünce idari yargı yerinde görülmesi gerekir.
Bu itibarla; davanın, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken, esastan hüküm verilmesi ve Dairemizce de bu hususun gözetilmemesi doğru olmamıştır. Bu gerekçe ile Daire çoğunluğunun kararına katılmıyorum. 23/03/2017