10. Hukuk Dairesi 2012/1187 E. , 2012/4351 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü yönünde 16.12.2009 gün ve 197/650 sayılı Karar verilmiştir.
Davacı .... Başkanlığı avukatı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemizce yapılan inceleme sonunda, 26.09.2011 gün ve 4037/12391 numaralı ilâm ile hükmün onanmasına karar verildikten sonra davacı Kurum vekilince 02.11.1011 tarihinde mahkemeye sunulan dilekçe ile Dairemizin anılan kararının maddi hataya dayalı olduğu gerekçesiyle düzeltilmesinin istenildiği, bunun üzerine ilk derece mahkemesince 04.11.2011 günü bu istemin reddedildiği, anılan ek karar 13.12.2011 tarihinde kendisine tebliğ edilen davacı Kurum vekili tarafından bu kez işbu ek karara karşı 16.12.2011 günü temyiz yoluna başvurulduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü.
1-) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440 – 442/A maddelerinde düzenlenen karar düzeltme yolu, Yargıtay kararlarına karşı başvurulabilecek bir yasa yolu olup, bu yöndeki istemin, aleyhine başvurulan ilamı veren Yargıtay ilgili dairesince karara bağlanmasının zorunlu olduğu belirgin bulunmakla, ilk derece mahkemesince verilen ek kararın bozulması gerekmektedir.
2-) Davacı Kurum vekilinin maddi hataya dayalı karar düzeltme başvurusu yönünden;
Karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan 2928 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun; “Tedavi giderlerinin ödenmesi” başlığını taşıyan 98’inci maddesinde, motorlu araçların sebep oldukları kazalarda yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte, hastane ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderlerin, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacı tarafından, başvurma tarihinden itibaren (8) iş günü içinde ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları kapsamında ödeneceği
belirtilmiş, “Tazminat ve giderlerin ödenmesi” başlıklı 99’uncu maddesinde, sigortacıların, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan tutarları hak sahibine ödemek zorunda oldukları, ödemeyi yapan sigortacının, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak isteyeceği, diğer sigortacıların istem tarihinden itibaren (8) iş günü içinde kendilerine düşen tutarı istemde bulunana ödeyecekleri açıklanmıştır.
506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesine dayalı olarak açılan rücu davalarında sigorta şirketleri yönünden faiz başlangıcı (temerrüt) tarihinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekmektedir. İlgililerce gerekli belgeler eklenerek 2918 sayılı Kanun hükümlerine göre şirkete başvurulmasına karşın (8) iş günü içerisinde ödeme yapılmadığı takdirde, anılan sürenin sonunda temerrüt olgusunun gerçekleştiği, faiz başlangıcının da bu süre sonuna karşılık gelen tarih olduğu belirgindir. Hiç başvurulmaması veya gerekli belgeler eklenmeksizin başvurulması durumunda ise sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemeyeceğinden, şirkete karşı başlatılan icra takibi tarihinin, takip yapılmaksızın dava açılması durumunda ise dava tarihinin faiz başlangıcı olarak benimsenmesi zorunludur.
İnceleme konusu davada; davacı Kurumca düzenlenen, dava konusu alacağa ilişkin belgelerin ekli olduğu başvuru yazısının 17.12.2007 tarihinde davalı ... şirketine tebliğ edildiği ve (8) iş günü içerisinde ödeme yapılmadığından 28.12.2007 tarihinde temerrüt olgusunun gerçekleştiği anlaşıldığından, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcının anılan tarih olarak kabul edilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu faizin dava gününden itibaren hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi, gelir ve sosyal yardım zammı yönünden Kurum istemine konu yapılan 9.575,79 TL. hakkında kabul kararı verilirken maddi hataya dayalı olarak 579,79 TL.nin hüküm altına alınması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Şu durumda, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında maddi yanılgıya dayalı olarak yukarıda belirtilen bozma sebepleri göz ardı edilip onama kararı oluşturulduğu belirgin bulunmakla, Dairemizin anılan ilâmı ortadan kaldırılmalı, diğer taraftan; söz konusu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3’üncü maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç :
A-)Mahkemece verilen 04.11.2011 tarihli ek kararın BOZULMASINA;
B-)Davacı Kurum vekilinin başvurusunun kabulü ile Dairemizin maddi hataya dayalı 26.09.2011 gün ve ....sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA;
C-)Mahkemece verilen 16.12.2009 gün ve .... sayılı gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan sözcüklerin çıkartılarak, yerine;
"1-)Davanın kabulüne;
2-)Sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımlarına ilişkin olarak; sürekli iş göremezlik geliri ve sosyal yardım zammı yönünden 9.575,79 TL.nin, geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderleri yönünden 4.234,09 TL.nin yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kuruma verilmesine, faiz başlangıcı olarak; davalı ... yönünden onay, sarf ve ödeme tarihlerinin, ... yönünden ise 28.12.2007 tarihinin esas alınmasına,
3-)Yargılama öncesinde davacı Kurumca tahsil edilen 1.757,33 TL.nin 09.01.2008 tarihine kadar işleyen yasal faizi yönünden; davalı ...’ın sarf ve ödeme tarihlerinden, davalı ....’nin ise 28.12.2007 gününden itibaren faiz sorumluluklarının benimsenmesine ve anılan tarihlerden itibaren hesaplanacak faiz tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kuruma verilmesine,
4-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 1.657,20 TL. avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak yargılamada vekil ile temsil olunan davacı Kuruma verilmesine,
5-)492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre belirlenen 745,75 TL. karar ve ilâm harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak .... gelir kaydedilmesine,
6-)Davacı Kurumca karşılanan, iki adet davetiye gideri 9,00 TL., iki adet yazışma ve posta gideri 14,50 TL., bilirkişi ücreti 69,00 TL. olmak üzere toplam 92,50 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.