Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4197
Karar No: 2019/2670
Karar Tarihi: 17.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4197 Esas 2019/2670 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalılarla imzaladığı satış sözleşmesine istinaden dükkan satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yaptığını, kalan taksit tutarı olan 146.740 TL'yi de hemen ödeyerek borcunu kapatmak istediğini ancak davalıların yanıt vermediğini ve senetleri iade etmediğini belirtmiştir. Davacı, senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, bazı senetlerde davacının borçlu olmadığına karar vermiş, bazı senetlerden kaynaklanan borcun ise 51.682,06 TL olduğunu tespit etmiştir. Karara davalı ... vekili itiraz etmiştir. Dava konusu senetlerde davalı ...’nin bir sıfatı bulunmadığı ve harici şekilde yapılmış geçersiz bir sözleşmeye istinaden sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur ve davalı ...'nın sorumlu tutulamayacağına karar verilmiştir.
TBK’nun 237 (BK 213) madde hükmü uyarınca “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.”
19. Hukuk Dairesi         2017/4197 E.  ,  2019/2670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalılarla imzaladığı satış sözleşmesine istinaden 400.000 TL bedelle dükkan satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yaptığını, kalan taksit tutarı olan 146.740 TL"yi de hemen yatırarak borcunu kapatmak istediğini bir kaç kez şifahi olarak davalı şirkete bildirdiğini, fakat davalı şirketten yanıt alamadığını, ardından sözleşmenin müvekkiline verdiği hakka istinaden bakiye borç tutarından faiz indirimi yaptırarak 85.109 TL"yi davalının banka hesabına yatırmasına ve ihtarname göndermesine rağmen senetlerin iade edilmediğini belirterek müvekkilinin her biri 6.380 TL bedelli 20/03/2008-20/01/2010 tarihleri arasındaki toplam 23 adet senetten dolayı 146.740 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ... İnşaat Ltd Şti ve ... İnşaat Ltd Şti vekili, sözleşmede iskonto hükmünün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin davacı ile imzalanan sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının işyerini peşin fiyatına satın aldığını, satış bedeline faiz uygulanmadığından erken ödeme indirimi yapılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve sözleşme içeriğine göre vadeden önce borcun ödenmesi halinde faiz indiriminin öngörüldüğü aksine bir düzenlemenin bulunmadığı 20/03/2008 tarihli bono ve bunu takip eden bonolara iskonto uygulanmak suretiyle 20/04/2008 – 20/04/2009 tarihleri arasındaki bono bedellerinin ve 20/05/2009 vade tarihli bononun 4.269,47 TL’sinin ödendiği, bu bonolar yönünden davacının borçlu olmadığı, 20/05/2009 vade tarihli bonodan bakiye kalan 2.110,53 TL ve 20/06/2009-20/01/2010 tarihlerini kapsayan bono bedellerinden borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının 20/04/2008-20/04/2009 tarihli senetlerden dolayı toplam 74.406,73 TL ve 20/05/2009 tarihli senetten dolayı 4.269,47 TL olmak üzere 78.676,00 TL davalılara borçlu olmadığının tespitine, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalı ..."ye verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesine üzerine, Dairemizin 01/07/2014 tarihli ve 2014/7980 Esas-2014/12115 Karar sayılı ilamı ile; ‘’Hükme esas alınan 26/04/2012 tarihli kök ve ek raporlar ile mahkemece daha önce alınan 28/07/2010 tarihli kök ve ek raporda tespit edilen miktarların farklı olduğu görülmüştür. Bu durumda, iki rapor arasında çelişki doğduğundan ve davalı tarafça hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz edilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edildiğinden uyuşmazlığın çözümlenmesi yönünden sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi amacıyla konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.’’ şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde benimsenen bilirkişi raporuna ve sözleşme içeriğine göre vadeden önce borcun ödenmesi halinde faiz indiriminin öngörüldüğü, aksine bir düzenlemenin bulunmadığı, vadesi gelmemiş bonolar için yapılan erken ödemeler nedeniyle faiz indirimi yapılmak suretiyle davacının borçlu bulunmadığı senetlerin toplam bedelinin 95.057,94 TL olduğu, yine vadesi gelmemiş bonoların vadelerine kadar geçecek dönem için işlemiş faiz tutarlarının bu bedelden düşülmesi gerektiği, en son ödemeden sonra kalan senet borcunun 51.682,06 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; her biri 6.380,00 TL bedelli, keşidecisi ..., lehtarı ...&... Adi Ortaklığı (... İnşaat ve Mad. San. Ve Tic. İthalat. İhracat Ltd Şti-... İnşaat Sanayi ve Turizm Ticaret Ltd Şti) olan 20.03.2008, 20.04.2008, 20.05.2008. 20.06.2008, 20.07.2008. 20.08.2008. 20.09.2008, 20.10.2008, 20.11.2008, 20.12.2008, 20.01.2009, 20.02.2009, 20.03.2009, 20.04.2009 vade tarihli bonolardan dolayı 89.320,00 TL ve 20.05.2009 vade tarihli bonodan dolayı 5.737.94 TL olmak üzere toplam 95.057,94 TL yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu senetlerde davalı ...’nin bir sıfatı bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın kaynağını oluşturan adi yazılı şekilde yapılmış taşınmaz satışı sözleşmesinin tarafı da davalı ... olmayıp, davacı ... ile davalı ... İnş.Ltd. Şti ve Kon-Taş İnş. Ltd. Şti adi ortaklığıdır. TBK’nun 237 (BK 213) madde hükmü uyarınca “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” Anılan hüküm bir geçerlilik şartıdır. Dolayısıyla davalı ...’nin tarafı olmadığı, harici şekilde yapılmış geçersiz bir sözleşmeye istinaden sorumlu tutulması olanaklı olmadığından anılan davalı bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle bu davalı hakkında davanın kabul edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye iadesine, 17/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi