1. Hukuk Dairesi 2017/2943 E. , 2019/5478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, cahil ve yoksul bir insan olduğunu, ağabeyi olan davalı ...’e çok güvendiğinden mirasbırakan babası ...’den kalan çok sayıda taşınmazın intikal işlemlerini yaptırması için ...1. Noterliği’nin 10.11.1982 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiğini, annesi ...dahil tüm kardeşlerin de davalı ...’e vekaletname verdiğini, haberi ve bilgileri olmadan davalı ...’in vekalet görevini kötüye kullanarak muris ...’ten intikal edecek 25 parça taşınmazı eşi olan davalı ... ile kardeşi olan diğer davalı ...’a 04.05.1989 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde zararlandırma kastı ile hareket ettiklerini, kendisi, annesi ve kardeşi ...’nin güven, iyiniyet ve bilgisizliğinden faydalanıldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazlarda babasından intikalen gelen 3/16 oranında miras payı ile annesi ...’nın da miras payı vekaleten devredildiğinden ondan gelecek 1/16 oranında miras payının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, çekişmeli vekaletnamedeki yetkilerin davacı ile müzakere neticesinde verildiğini ve devir öncesinde de satış bedellerinin ödendiğini, davacının aldığı satış bedeli ile halen oturduğu evi satın aldığını, 30 yıl geçtikten sonra taşınmazların değerlenmesi üzerine dava açılmasının kötüniyetli olduğunu, daha önce diğer mirasçı ... tarafından aynı nedenle açılan davanın reddedilip kararın kesinleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlik üzerinden uzun yıllar geçtikten ve çekişmeli taşınmazlar değerlendikten sonra dava açılmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, devredilen paylara karşılık davacının ya para ya da diğer taşınmazlardan pay aldığı, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün ortadan kaldırılmasına, davacının annesinden gelecek pay yönünden mirasçı olmayan Kerime’ye karşı vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı payı oranında dava açamayacağı ve bir kısım taşınmazın da davalılar ile bir ilgisinin bulunmadığı, öte yandan davacının vekaleten devredilen payları yönünden iddiaların kanıtlandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı saptanarak davacıya vekaleten devredilen paylar yönünden davanın kabulüne, davacının annesi Fatma’dan gelecek miras payı oranında açtığı dava ile davalıların ilgisi bulunmadığı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Vekalet ücretine yönelik temyize gelince;
Taşınmazın aynına ilişkin eldeki davada hükmedilecek vekalet ücreti, dava edilen payın dava tarihindeki ve harcı tamamlanan değeri üzerinden nispi oranda belirlenmelidir.
Davalı ..., dava edilen 1057, 1058, 1059, 1060, 1061, 1062, 1724, 1691, 1715, 1480, 1234, 1681, 2124, 2128, 1810, 1817 ve 2125 sayılı parsellerde 7/64’er; 10716 ada 3 sayılı parselde 81/800; 10716 ada 5 sayılı parselde 467/480; 1730 sayılı parselde 14/48 ve 1692 sayılı parselde 21/64 pay sahibidir. Anılan paylar çekişmeli devir nedeniyle davacının annesi...den davalı ...’ye geçenler olup, dava edilen kısım ise davacının miras payıdır. Bu kısım yönünden davanın reddine karar verildiğine göre, davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Dava, 15.000,00 TL üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış, yargılama sırasında 784.075,53 TL’nin harç ikmali (23.10.2015 tarihinde 13.390,05 TL yatırılmıştır.) yapılmıştır. Hükümde 50.516,00 TL karar ve ilam harcının alınmasına karar verilmiş olduğu gözetildiğinde, 739.511,05 TL’lik kısmın kabul ile sonuçlandığı, harcı tamamlanan değer ( 799.075,53 TL ) üzerinden 59.564,48 TL’lik kısmın ise reddedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafından annesi...’dan gelecek miras payı ( dava tarihi itibariyle davalı ...’nin maliki olduğu taşınmazlar gözetilerek bu değerin toplam 178.369,95 TL ) dava edilmiş ise de, bu değerin tamamının harcı ikmal edilmediğinden davalı ... lehine vekalet ücretine 59.564,48 TL üzerinden nispi oranda hükmedilmesi gerekmektedir.
Öte yandan bir kısım taşınmazlar yönünden davalıların payı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 2017 yılı A.A.Ü.T’nin 7. maddesi gözetilerek bu taşınmazlar yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir.
Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; bölge adliye mahkemesi hükmünden (10.) bendin tümden çıkarılmasına, yerine; "Davanın reddedilen kısmı dikkate alınarak 6.902,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ...’ye; bir kısım taşınmazlar yönünden davalıların payı olmaması nedeniyle dava reddedildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 7/2. maddesi gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar ve dahili davalılara verilmesine," cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.