16. Hukuk Dairesi 2018/4937 E. , 2020/6145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... ,... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 217 parsel sayılı 3411,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında dava İspir Belediye Başkanlığına ihbar olunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 127 ada 217 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırlarının tüm ilin idari sınırları olacak şekilde genişletilmiş olması ve böylelikle davalı köyün tüzel kişiliğinin kaldırılması nedeniyle davanın Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ..."na da yöneltilerek husumetin yaygınlaştırılması davaya dahil edilmesi gerekirken, İspir Belediye Başkanlığına davanın ihbarı ile yetinilerek yöntemince taraf teşiki sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmiş; çekişmeli taşınmaz mera olarak sınırlandırıldığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamış ve taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı kesin olarak saptanmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiş; tek ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan raporla yetinilmiş ve çekişmeli taşınmazın sınırında dere bulunduğu halde taşınmazın dere yatağı vasfında olup olmadığı, taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve derenin aktif etki alanında bulunup bulunmadığı hususlarında jeolog bilirkişiden rapor alınmamıştır. Öte yandan, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya davasını Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ...’na da yönelterek taraf teşkilini sağlanması için süre ve imkan tanınmalı bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan belediyelerden davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmaza komşu 127 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacı ve müşterekleri adına vergi kaydına istinaden tespit görmüş olduğu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıklarca, çekişmeli taşınmazın davacının babası ... ’dan kaldığı, çocuklarının taşınmazı kendi aralarında paylaşmadıkları belirtildiğinden, davacıdan çekişmeli taşınmazın kendisine ne şekilde kaldığı açıklattırılıp (HMK 31. md kapsamında) davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli ve aktif dava ehliyetinin bulunduğunun belirlenmesi halinde işin esasına girilerek, çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihi olan 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmaza komşu durumunda bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler celbedilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeolog bilirkişisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, taşınmazın görüntüsü ile mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını belirten keşfi takibe ve dinlenilen tanık ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden, taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını ve derenin aktif etkisi altında bulunup bulunmadığını, bildirir rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli; bundan sonra, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.