Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9479
Karar No: 2019/6357
Karar Tarihi: 09.09.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9479 Esas 2019/6357 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/9479 E.  ,  2019/6357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... bakımından reddine, davalı ... bakımından kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı ..."a ait ... plakalı ticari araçta 16/04/2004 tarihinden itibaren şoför olarak çalıştığını, sigortalı olmak için 320,00-TL para verdiğini ancak sigortasının yapılmadığını öğrendiğini, araç çalıştırma bedeli olarak, işten çıkarılana kadar günlük 100,00-TL davalılara verdiğini, gün içinde 12 saat çalıştığını, iş akdinin 08/07/2011 tarihinde haksız olarak fesih edildiğini, işveren tarafından hak etmiş olduğu yıllık ücretli izinleri ve genel haftalık izinlerinin kullandırılmadığını, kıdem ve ihbar tazminatlarını alamadığını belirterek, iş akdinin sona erdiği tarihten itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte 100,00-TL kıdem tazminatı, 100,00- TL ihbar tazminatı ve dava tarihinden itibaren, 50,00-TL hafta ve genel tatil ücreti, 50,00-TL yıllık izin ücreti, 50,00-TL fazla mesai ücretinin yasal faizi ile birlikte işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiş bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 91.273,96 TL ıslah talebinde bulunmuştur.
    Davalı ..., cevap dilekçesinde özetle; kendisinin diğer davalının yanında çalışan biri olduğunu, hiçbir şekilde işveren sıfatı olmadığını, anılan takside yıllardır şoför olarak çalışmakta olup, çalışma koşulları yönünden bilgi sahibi olduğunu, tanık olarak dinlenmesine engel olmak için davalı gösterildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ..., cevap dilekçesinde özetle; 507 sayılı kanun anlamında esnaf olduğunu, esnaf olduğundan İş Kanunu hükümlerine tabi olmadığını, davanın açıldığı tarih itibariyle 5 yıllık zamanaşamı def"inde bulunduklarını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, anılan ticari araçta şoför olarak sadece ..."ün çalıştığını, davacının yanında hiç çalışmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların tümünün haksız ve yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Dava başlangıçta İstanbul 5. İş Mahkemesi nezdinde açılmış, mahkemece bilirkişi raporu aldırılmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafça yapılan ıslah dikkate alınarak davanın davalı ... bakımından husumetten reddine, davalı ... bakımından kısmen kabulüne karar verilmiş; davalı ...’in temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2013/14029 E 2013/15341 K sayılı ilamı ile uyuşmazlığın hasılat kirasına ilişkin olduğu ve iş mahkemesinin görevsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bunun üzerine mahkemece verilen görevsizlik kararı yine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş ve asliye hukuk mahkemesince yargılamaya devam edilmiştir.
    Mahkemece; akdin davalı ... tarafından haksız ve Borçlar Kanunu’nun 285. maddesindeki 6 aylık ihbar süresine riayet edilmeksizin bildirimsiz olarak feshedildiği, davacının günlük 80 TL kazancı üzerinden hükmedilebilecek tazminatın BK 286. maddede öngörülen minimum bir yıllık kira bedeli tutarındaki tazminattan az olması sebebiyle davacının bir yıllık kira bedeli tutarında tazminata hak kazandığını ancak iş mahkemesinde yapılan yargılama sırasında ihbar tazminatının 3678,44 TL üzerinden ıslah etmesi nedeniyle bu tutar bakımından taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle davanın davalı ... bakımından husumetten reddine, davalı ... bakımından 3.678,44 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının ve davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Bozma kararı ve davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda uyuşmazlık hasılat kirasına ilişkin olup her ne kadar dava açılırken iş hukuku alanına mahsus birtakım tazminat ve alacaklar talep edilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi gereğince hakim, tarafların hukuki nitelendirmeleriyle bağlı olmayıp, Türk hukukunu resen uygular. Buna göre dosya kapsamından taraflar arasında hasılat kirasına dair sözleşme bulunduğu anlaşılmakla davacının talebinin kira sözleşmesinin haksız feshi dolayısıyla tazminat talebine ilişkin olduğu kabul edilmelidir. Davacı tanıklarının beyanlarından davacının günlük bedel karşılığında davacı ...’e ait taksiyi işlettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı kiraya verenin feshi haksız olup, davacı kiracının aynı nitelikte bir taksinin benzer koşullarla kiralanabileceği makul süre kadar kazanç kaybına dair tazminat isteyebileceği gözetilmelidir. Burada kardan yoksun kalan kiracının zararı haksız fesih sebebiyle malvarlığında ortaya çıkacak çoğalmadan mahrum kalmasıdır. Bu nedenle mahkemece; kazanç kaybının belirlenmesi, kazanç kaybı hesabı yapılırken davacı kiracının dava konusu kiralanan taksi ile aynı vasıf ve özelliklere sahip başka bir aracı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceğinin ve taksinin işletildiği dönem ile fesih tarihi arasında sosyo-ekonomik yönden aynı çevrede işletilen benzer taksinin muhtemel karının esnaf odaları gibi ilgili yerlerden elde edilebilecek verilerle birlikte davacının talebi dikkate alınarak birlikte değerlendirilip bilirkişi aracılığıyla tespit edilmesi, tespit edilen makul süre ile sınırlı olarak kazanç kaybı alacağına hükmedilmesi ve bozma öncesi ıslahın, ıslah edilen ihbar tazminatı tutarıyla sınırlı olarak değil ıslah edilerek dava değeri haline gelen toplam tutar dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi