3. Hukuk Dairesi 2019/2561 E. , 2019/6418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 12/05/2006 başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözlemesi ile kiracı olduğunu, 05/01/2010 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, anahtarın notere tevdi edildiğini bildirdiğini, notere tevdi edilen anahtarın 14/01/2010 tarihinde teslim alındığını, kiralanana 22.100 TL zarar verildiğinin tespit edildiğini, erken tahliye nedeniyle zarara uğradığını belirterek toplam 47.566,65 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, kiralananın 10/09/2009 tarihinde davacının bilgisi ile tahliye edildiğini, kiralanana zarar verilmediğini, taşınmazın davacıdan kaynaklanan nedenle yeniden kiralanamadığını beyanla davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, 03/11/2011 tarihli karar ile davanın kabulü ile 47.566,65-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 01/10/2012 tarihli, 2012/6142 Esas, 2012/12552 Karar sayılı ilamı ile davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, anahtarların 05/01/2010 tarihli ihtarname ile noterliğe teslim edildiğinin bildirildiği ve ihtarnamenin davacıya 12/01/2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından 12/01/2010 tarihinin anahtar teslim tarihi olarak kabulü gerektiği, uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu yasal anahtar tesliminden itibaren dava konusu kiralananın aynı şartlarla yeniden ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin tespiti ile bu süre kira parasının hüküm altına alınmasının gerektiği, diğer taraftan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kiralanan taşınmazların hor kullanma bedelleri yanında eski hale getirme bedellerinin de tespit edildiği, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle, tespit raporu da değerlendirilerek belirlenen kalemlerin hangilerinin hor kullanma sonucu meydana geldiği, hangisinin eski hale getirmeye yönelik olduğu ayrı ayrı denetime elverişli bir şekilde belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, 03/07/2015 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile 13.012,57-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 29/05/2018 tarih, 2017/5164 Esas, 2018/5983 Karar sayılı ilamı ile Mahkemece, yargılama giderlerine ilişkin hüküm verilmediğinden, harç ve yargılama gideri ile vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmemiştir.
Mahkemece, 29/11/2018 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile 13.012,57-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Tarafların hor kullanma tazminatı ve eski hale getirme bedeline ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kiralananın hangi özelliklerle kiraya verildiğinin tespit edilemediği, mevcut imalatların genel konumu ve binanın genel özellikleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmede iş yerinin eski hale getirilmesi ve hor kullanma sonucu oluşan hasarların giderilmesi için 10.850 TL masraf gerektiği belirtilmiştir. Delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda, hor kullanmadan meydana gelen zararlar ile taşınmazın eski hale getirilme bedeli 22.100 TL hesaplanmış olup bu şekilde raporlar arasında çelişki meydana gelmiştir. Hükme esas alınan bu raporda daha önce alınan rapora yönelik değerlendirme de yapılmamıştır. Raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıpranma payının hesaplanmadığı görülmektedir. Bu nedenle Mahkemece çelişkileri gideren, tarafların rapora itirazlarını karşılayan, bozma ilamına uygun, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, belirlenecek hasar bedelinden yıpranma payı da düşülmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince her iki taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.