16. Hukuk Dairesi 2018/2449 E. , 2020/6188 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 2 parsel sayılı 3.664,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazine tarafından, davalı adına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı hususunda delil sunulmaması ve çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler olmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bir taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, somut olayda hava fotoğraflarından hiç yararlanılmamış, tek mahalli bilirkişi ile keşif yapılmış, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları getirilerek yöntemince mahalline uygulanmamıştır. Diğer taraftan, mahallinde icra edilen keşifte, çekişmeli taşınmazın, güney batı ve kuzey doğusunun eğimli, üst kısmının sırt şeklinde olduğunun gözlemlendiği belirtilmesine rağmen, keşif sırasında dinlenen tek mahalli bilirkişinin taşınmazın dönem dönem sürüldüğünü veya ot biçmek suretiyle kullanıldığını bildirmesi ve hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazın eğim oranının % 2 ve tarıma elverişli toprak yapısına sahip olarak çayır olduğunun belirtilmesi çelişki oluşturulduğu halde, çelişkinin giderilmesine çalışılmamış, tek mahalli bilirkişinin beyanı ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek kişilik ziraatçı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra da mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetlik var ise ara verilip verilmediğini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığını açıklayan ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporunu değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildikleri tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve süresi ile varsa imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, belirtilen dönemlere ilişkin memleket haritaları ile uydu fotoğrafları yapılacak inceleme sırasında dikkate alınmalı ve çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden ve komşu parseller ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde çekilmiş yakın plan panoramik fotoğrafları dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisine denetime açık ve keşfi takibe imkan verir rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.