Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3483
Karar No: 2020/6191
Karar Tarihi: 21.12.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3483 Esas 2020/6191 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2018/3483 E.  ,  2020/6191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 2, 133 ada 10, 134 ada 13, 135 ada 5 ve 140 ada 49 parsel sayılı 8.473.63, 2.222.73, 10.584.62, 8.475,94 ve 3.754,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan; 132 ada 2 ve 140 ada 49 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 133 ada 10 ve 134 ada 13 ve 135 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar ise tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...oğlu ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu kaydına, irsen intikale ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak diğer murisleri ...’ın 2. eşinden çocukları olan davalıların payının olmadığını öne sürerek; 133 ada 10 ve 134 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu kaydına, murisleri ...’ın payı yönünden kayden satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; 135 ada 5 parsel sayılı hakkında ise taşınmazdaki pay oranlarının hatalı tespit edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının buna göre iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Mahkemece 135 ada 5 sayılı parselin davacının annesi ..."den kaldığının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu parsel yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2) Çekişmeli 132 ada 2 ve 140 ada 49 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece çekişmeli 132 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Mart 1940 tarih ve 75 sıra numaralı tapu kaydının ve 140 ada 49 parsel sayılı taşınmazın ise Mayıs 1937 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kalmadığı ve taşınmazların davacının annesi muris ...’nın terekesine ait olduğu, başka mirasçıları da olduğu halde davacının iptalini istediği payların hangi sebeple kendisine intikal ettiği kanıtlanamadığından aktif dava ehliyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle bu taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dosya içerisinde bulunan Espiye Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1994/33 Esas, 1994/43 Karar sayılı veraset ilamında söz edilmemekle beraber, UYAP üzerinden ulaşılan nüfus kayıt örneğinden 1941 yılında vefat ettiği anlaşılan murisin, ölüm tarihinde hayatta bulunan eşi ...’ın 2.eşi ...’ın çocuklarının da 1979 yılında vefat eden İbrahim’in mirasçısı oldukları görülmektedir. Ne var ki, davalı tarafa hasımlı veraset ilamı alınması hususunda süre ve imkan tanınmamış, böyle bir veraset ilamı alınması halinde davanın mirasçılar arasında görülen dava niteliğinde olması halinde, davacı taşınmazın tamamının ... terekesine ait olduğu iddiası ile dava açarak iptali istenen payların kendi adına tescilini istediğine göre davası, payına isabet edecek paylara yönelik olacağından aktif dava ehliyetinin mevcut olduğunun kabulü gerekeceği düşünülmemiştir. Diğer taraftan mahkemece, davacının dayandığı Mayıs 1937 tarih ve 1, Mart 1940 tarih ve 75 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanak ve varsa dayanakları eksiksiz olarak getirtilmemiş; yaşları itibariyle anılan davacının dayandığı tapu kayıtlarındaki hududları ve taşınmazların öncesini bilecek yaşlarda olmayan mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenerek tapu kayıtları yöntemince mahallinde uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahkemece öncelikle davalı tarafa ...’ın mirasçısı olduğunu gösterir hasımlı veraset ilamını almak üzere süre verilmeli, bu şekilde ...’ın mirasçıları kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, sonucuna göre aktif dava ehliyetinin varlığının anlaşılması halinde daha sonra, davacı tarafın dayandığı yukarıda belirtilen tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra çekişmeli taşınmaz başında olabildiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, davacının dayandığı tapu kaydı tapu kayıtlarının varsa haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, ayrıca keşif mahallinde dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların ayrı ayrı olarak öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, hangi tarihten itibaren tespite kadar kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacının murisi ...’nin taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkı olup olmadığı hususları açıklığa kavuşturulmalı; beyanlar arasında aykırılık oluştuğu takdirde çelişki giderilmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların, tapu kayıtlarının uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenerek fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli tapu uygulamalarını gösterir rapor alınmalı; bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    3) Çekişmeli 133 ada 10 ve 134 ada 13 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece davacı, çekişmeli 133 ada 10 ve 134 ada 13 parsel sayılı taşınmazların 1/16 hissesinin babası ...’dan Kasım 1954 tarih ve 11 sıra numaralı tapu kaydı ile satın aldığını iddia etmesine rağmen anılan tapu kaydının anılan çekişmeli taşınmazların dayanak tapu kayıtlarından olan Kasım 1967 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydının geldisinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, mahkemece, davacının dayandığı Kasım 1954 tarih ve 11 sıra numaralı ve çekişmeli taşınmazların tespitine dayanak 30.05.1957 tarih ve 60, 11.05.1954 tarih ve 26, 19.10.1967 tarih ve 24 ile 15.06.1973 tarih ve 26 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanak ve varsa dayanakları eksiksiz olarak getirtilmemiş, yaşları itibariyle anılan davacının dayandığı tapu kayıtlarındaki hududları ve taşınmazların öncesini bilecek yaşlarda olmayan mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenerek tapu kayıtları yöntemince mahallinde uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahkemece öncelikle davacı tarafın dayandığı yukarıda belirtilen tapu kayıtları ile çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra çekişmeli taşınmaz başında olabildiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, davacının dayandığı tapu kaydı ile tespitte esas alınan tapu kayıtlarının varsa haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, ayrıca keşif mahallinde dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların ayrı ayrı olarak öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, hangi tarihten itibaren tespite kadar kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı hususları açıklığa kavuşturulmalı, beyanlar arasında aykırılık oluştuğu takdirde çelişki giderilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıkların, tapu kayıtlarının uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenerek fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli tapu uygulamalarını gösterir rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu yönler göz ardı edilmek suretiyle eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi