22. Hukuk Dairesi 2019/6450 E. , 2019/17083 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 28.11.2007-10.01.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak ... ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nde alt işverenler nezdinde çalıştığını, 2011 yılından itibaren dönüşümlü olarak 23.00-07.00, 07.00-15.00 ve 15.00-23.00 saatleri arasında haftanın 6 günü çalıştığını, iş akdinin davalı işverenlik tarafından haksızz ve bildirmsiz olarak feshedildiğini, ödenmeyen alacaklara istinaden davalı taraflara ihtarname gönderildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma alacağı ve yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, husumetin Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna yöneltilmesi gerektiğini, davalı şirketlerle arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının diğer davalı bakanlığın çalışanı olduğunu, emir ve talimatların hastane yönetiminden alındığını, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının belirli süreli iş sözlemesi ile asgari ücret alarak çalıştığını, iş akdinin izinsiz ve mazeretsiz olarak aralıksız 5 gün devamsızlık yapması nedeniyle hastane idaresinin istemi üzerine feshedildiğini, davalı işyerinde vardiyalı çalışmanın olduğunu ve fazla mesai yapılmadığını, yıllık izin alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanılan deliller, tanık beyanları bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, süresi içerisinde davalı ... Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığından, davacının fazla çalışmaları davacı tanık beyanlarına göre tespit edilmiştir. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, işyerinde 2011 yılından itibaren 3’lü vardiya sistemi ile çalışıldığından fazla çalışmanın bulunmadığı kabul edilmiştir. Davacının bu kabule bir itirazı yoktur. Daha önce, 28.11.2007-31.12.2010 tarihleri arasındaki dönemde ise 23:00-08:00 saatleri arasında günlük 9 saat çalıştığı ve haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır. Ne varki dosya kapsamından, dinlenen davacı tanıklarının, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte çalışmadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı tanıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davalı işyerinde davacı ile birlikte çalıştıkları süre belirlenmeli ve fazla çalışma alacağı bu süre ile sınırlı olarak hesaplanmalıdır. Bu husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağının bulunup bulunmadığı taraflar arasındaki başka bir uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışma süresi boyunca sadece 35 gün izin kullandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının 6 yıl süren çalışma süresi göz önüne alındığında, bu süre boyunca yalnız 35 gün izin kullanmış olması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Kabule göre; mahkemece davacının askerlik görevini yapmamış olmasının işveren yönünden haklı fesih sebebi oluşturmayacağına karar verilmiş ise de, davalının bu yönde bir savunmasının bulunmayışı karşısında, dosya kapsamına uygun olmayan yazılı bu gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.