21. Hukuk Dairesi 2017/4512 E. , 2018/9082 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 2000 yılı ........ ayından 31.03.2013 tarihine kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinden 28.07.2006-05.10.2009; 06.10.2009-03.03.2010; 04.03.2010-31.03.2013 tarihleri arasında otuz günün altında olacak şekilde hizmetinin bildirildiği, 2007/9.ayından itibaren bir kısım imzalı ücret bordrolarının ve ........ kayıtlarının ibraz edildiği, davalı işyerinde davalı Kurum tarafından yapılan denetimlere ve müfettiş raporlarına dair evrakların getirtildiği, davacının davalı işyerindeki çalışmasının mevsimlik olup olmadığı konusunda tanık beyanları arasındaki çelişkilinin giderilmediği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Somut olayda, ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin ücret bordroları ve ........ kayıtları getirtilmeden, mevcut bordroların ve ........ kayıtlarının tamamı dikkate alınmadan karar verilmiş olması hatalıdır. Bunun yanı sıra, işyerinde yapılan denetimlerde davacının işyerinde çalıştığı tespit edilenler arasında bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerekmekte, işyerinde yapılan çalışmanın mevsimlik bir çalışma olup olmadığı konusunda tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmelidir.
Yapılacak iş; dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamına ilişkin ücret bordrosu ve ........ kayıtlarını istemek, imzalı ücret bordrosu/........ kaydı olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu/........ kaydı kadar, imzalı ücret bordrosu/........ kaydı olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde; davacının davalı işyerinde hangi işlerde çalıştığını netleştirmek, dosya kapsamında beyanlarına başvurulan tanıkların beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, bu kapsamda davalı işyerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, daha önce beyanı alınmış ve beyanına başvurulacak tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ............ Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davalı işyerinde tuğla üretimi yapıldığı anlaşıldığından işyerinde mevsimlik çalışma yapılıp yapılmadığını belirlemek, davalı işyerinde düzenlenen denetim tutanaklarında davacının işyerinde çalışanlar arasında olup olmadığını dikkate almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ..."ne iadesine, 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.