(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/5157 E. , 2012/480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 01/09/2006 tarihinden 19/12/2008 tarihine kadar kesintisiz olarak davalı işyerinde çalıştığını, davalı işyerinde 30 dan fazla işçi çalıştığını, müvekkilin 19/12/2008 tarihinde kendisine dayatılan ücretsiz izne çıkma teklifini kabul etmemesi üzerine önceden bildirimde bulunulmadan işten çıkarıldığını, işten çıkarılan müvekkile yazılı bir fesih bildirimi ile tebliğ edilmediğini, davalı işyerinde davalı işyerinin iş akdinin sonlandırılmasını gerektiren bir kriz olmadığını bu nedenle davacının iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, davacının işe alınma nedeninin işe alındığı tarihlerdeki iş yükünün fazlalığı olduğunu, 2008 Eylül ayındaki krizin şirketi de olumsuz yönde etkilediğini ve iş gücü fazlalığı oluştuğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 01/09/2006 tarihinde belirli süreli hizmet akdi ile çalışmaya başladığı, aynı tarihli hizmet sözleşmesinde iş bitiş tarihinin 19/12/2008 tarihi olarak belirlendiği, feshin geçerli olduğu, geçersiz feshin ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması gerekir.
Aynı Kanununun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının, davalı işyerinde üretim elemanı olarak taraflar arasında düzenlenen süresi belirli hizmet akti yazılı sözleşmeye istinaden çalışmaya başladığı işe başlama tarihinin 01/9/2006, bitiş tarihi ise 19/12/2008 yazılı olduğu, davacının süre sonunda yazılı fesih yapılmadan sözleşmesinin sona erdirildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının, davalı işyerinde üretim elemanı olarak çalıştığından sözleşmenin süreye bağlanması için objektif nedenlerin bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından cevap dilekçesinde belirtildiği üzere ekonomik kriz üzerine iş gücü fazlalığı oluştuğun belirtilmesi iş ilişkisinin sona ereceği tarihin belli olmaması nedenle taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, çalışan işçi sayısının 30"un üzerinde olduğu ve fesih bildirimin yazılı olarak yapılmadığı anlaşıldığından dolayı davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6.Davacının yapmış olduğu 75,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 24/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi