Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7459
Karar No: 2019/6470
Karar Tarihi: 10.09.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/7459 Esas 2019/6470 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/7459 E.  ,  2019/6470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl ve birleşen istirdat davalarının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacı vekili ve asıl davalı ... vekil tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 10/09/2019 tarihinde davacı vekili Av. ... ,davalı ... EDAŞ vekili Av. ... ile davalı ... Enerji Toptan Elektrik Tic.A.Ş. vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili şirketin 2012 Aralık ayı faturasının yapılan hesaplama ile 148.893,71 TL olarak tahakkuk ettirildiğini, davacı şirketin Aralık 2009"da 266.414,17 kwh, Aralık 2010"da 86.838,22 kwh, Aralık 2011"de 222.945,90 kwh enerji tükettiğini, yönetmelik hükümlerine göre önceki yıllar aynı dönem harcama ortalamasının 192.066,09 kwh olduğunu,tüketim miktarı ortalamasının 2012 Aralık ayı için 61.908,46 TL olması gerektiğini, BEDAŞ tarafından 148.893,71 TL tahakkuk ettirildiğinden,
    fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla fazla tahakkuk ettirilen 86.985,25 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacının tedarikçi başka bir firma üzerinden abone olduğunu, 09/12/2011 tarihli dilekçeye göre arızalı sayacın 13/12/2011 tarihinde değiştirildiğini ve laboratuar muayenesi sonucunda ""sayacın S fazı gerilim arızalı çalışmıyor, bu fazda kayıt yapmıyor, eski ve yeni sarfiyatların tetkiki uygundur"" tespitinin yapıldığını, buna göre EPDK EPMHY"nin 20. maddesine göre eksik tüketim hesaplamasında arıza başlangıç tarihinin 15/11/2011 tarihi olarak belirtildiğini. 15/11/2011-13/12/2011 tarihleri arası sayaç endeks farkları 2/3 tüketim kabul edilerek 1/3 eksik tüketim olarak 78.623 Kwh hesaplandığını, davacının bu düzeltmeden kaynaklı 93.491 Kwh alacağı konusunda 2013/01 döneminde mahsup işleminin yapılabilmesi için tedarikçi firmaya bildirimde bulunulduğunu, 15/11/2011-13/12/2011 tarihli arası eksik tüketimin 78.623 Kwh olduğunu belirterek, husumet ve esas yönden davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Enerji vekili; dava konusu uyuşmazlık döneminin 1/10/2011-13/12/2011 arası döneme ilişkin olduğunu, tespit edilen tüketim değeri olan 172.114 kwh nin 2012/12. döneme ilave edilerek yüklendiğini, toplamda 148.893,72 TL fatura tahakkuku yapıldığını, BEDAŞ’ın arıza başlangıç tarihindeki değişiklik nedeniyle 2013/1 faturasında 93.491 kwh eksik tüketim değeri girerek iade yapıldığını, sayaç okuma ve tüketimlerin tespitinin BEDAŞ tarafından yapıldığını, muhatap taraf olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; yapılan eksik tüketim miktarının tespiti ve bedeli karşısında davacı şirketin fazladan bir ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; bilirkişi raporları arasında çelişki oluştuğu belirtilmekle, yeni bilirkişi heyeti raporu esas alınarak, geçmiş dönem ortalamasının sağlıklı tüketimi belirtmeyeceği, sayaç doğru çalıştıktan sonraki ilk iki tüketim faturasının esas alınması gerektiği, hatalı faturalandırılan ilave tüketim miktarının, ocak 2013 dönemi faturasından mahsup edildiği, davacının davalı Bedaş"ın abonesi olduğu,diğer davalının ise tedarikçi firma olması hasebiyle her iki davalının fazla tahsil edilen bedelden sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davacının ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereği karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; "asıl ve birleşen davada, davacının davasının kısmen kabulü ile 3.740,75 TL"nin asıl davada davalı ... yönünden asıl dava tarihinden birleşen davada davalı ... Enerji Toptan Elektrik Tic. A.Ş yönünden birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili ve asıl davalı ... Edaş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacının temyiz itirazının incelenmesinde;
    Usuli kazanılmış hak; davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Bu kapsamda; ilk derece mahkemesince davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmekle birlikte, ret sebebi ortak olan davalılar lehine 13.507,60 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine hükmedildiği, davalılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle davacı yönünden vekalet ücretine yönelik usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu duruma karşın, bölge adliye mahkemesince asıl ve birleşen davalardan verilen hükümler de ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine karar verildiği belirlenmektedir.
    O halde; bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince hükmedilen tek vekalet ücreti yönünden davalıların istinaf kanun yoluna başvurmamaları sonucu usuli kazanılmış hakkı bulunduğu dikkate alınarak tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3- Davalı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    6100 sayılı HMK"nın 297/1. maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2. maddesinde de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzelenmiştir.
    Davacı şirket tarafından; asıl davada davalı ... şirketine, birleşen davada ise tedarikçi şirkete yönelik aynı dava konusu olan 2012 Aralık ayı tahakkukuna ilişkin talepte bulunulduğu, yargılama neticesinde hem asıl davada hem de birleşen davada ayrı ayrı 3.740,75 TL"nin tahsiline karar verildiği görülmektedir.
    Asıl ve birleşen davalarda dava konusu tahakkukun aynı olduğu dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, ayrı ayrı davaların kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki, yukarıda 2. ve 3. bentte belirtilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMK"nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle bölge adliye mahkemesine ait hükmün davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretleri ilişkin bentlerin hükümden çıkarılarak yerine “ Davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği birleşen davada hükmedilen 9.409,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, bakiye (13.208,34-9.409,52 TL) 3.798,82 tl vekalet ücretinin davacıdan alınarak asıl davalı BEDAŞ"a verilmesine” şekilde hükme bent eklenmesine, üçüncü bentte açıklanan nedenle, bölge adliye mahkemesine ait hükmün asıl davaya ilişkin 1. bendine “...3.740,75 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte... ifadesinden sonra gelmek üzere “birleşen dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla”, birleşen davaya ilişkin 2. bendine “...davasının kısmen kabulü ile..." ifadesinden sonra gelmek üzere “asıl dava ile” ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine,, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 10/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi