Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17267
Karar No: 2012/5321

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/17267 Esas 2012/5321 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/17267 E.  ,  2012/5321 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Davacı, meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.03.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına Av. ... ile karşı taraf adına... geldiler. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davalıya ait metal kaplama işyerinde kumlama işçisi olarak çalışan sigortalının mesleki silikozis hastalığına yakalanarak %30 oranında sürekli iş göremez duruma girmesi şeklinde gelişen zararlandırıcı sigorta olayında, mahkeme tarafından alınan 28.05.2007 tarihli raporda; davalı işveren %60, dava dışı işveren %30, sigortalı %10 kusurlu bulunmuş, hükme esas alınan 05.06.2008 tarihli raporda ise; davalı işveren %60, dava dışı işveren %30, sigortalı kusursuz bulunmuş ve %10 oranında kaçınılmazlık faktörünün etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
    Davanın yasal dayanağı; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, bu tür davalar kusur sorumluluğu esasına dayanmaktadır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda raporda tartışılması gerekir. Kaçınılmazlıktan ise, işveren tarafından tüm bu önlemler alındığı ve kazalı da bu önlemlere uyduğu halde kaza meydana gelmişse söz edilebilecektir.“Kaçınılmazlık sosyal sigortalar uygulamasında, hukuksal ve teknik anlamda, olayın meydana geldiği tarihte geçerli olan bilimsel ve teknik tüm önlemlere rağmen zararın meydana geldiği ve önlenemediği durumları anlatan bir kavram…” olup; bu halin kabulünün koşulu, “…vuku bulan olaya karşı koyulmazlık hali ve her türlü tedbirin alınmasına rağmen gerçekleşmesi önlenemeyen ve objektif bir kaçınılmazlık durumunun söz konusu olmasıdır. Umulmadık bir hal kaçınılmazlık olarak nitelenemeyecektir. Ummamak, ummayı düşünmemek ve zarar verici olay ile karşılaşmak, kaçınılmazlık olarak değerlendirilemez.”
    Diğer taraftan Anayasamızın 17. maddesinde, herkesin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı düzenlenmek suretiyle, yaşama hakkı, Anayasal bir hak olarak teminat altına alınmış bulunmaktadır.
    Dava konusu somut olayda; sigortalının mesleki silikozis hastalığına yakalanmasına sebebiyet veren kumun kuru hava kompresörleriyle metal yüzeylerine tutularak aşındırılması işlemi olup, işyerinde alınması gereken önlemlerin hiçbirinin işveren tarafından alınmadığının bilirkişiler tarafından tespit edilmiş olması, aynı işin makine kullanılarak laser veya robotlar aracılığıyla da yapılması mümkün iken kumlama yöntemiyle üretim yapılmasında ısrar edilmiş olması, Anayasa ile teminat altına alınmış olan yaşama hakkının ihlali niteliğinde olup, bu durumun "kaçınılmaz bir sonuç olarak değerlendirilmesi" isabetli bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, meslek hastalığının oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün uygulama yeri ve etkisinin bulunmadığı gözetilerek, iş güvenliği konularında uzman makine mühendisi, kimya mühendisi ve göğüs hastalıkları uzmanı bilirkişilerden oluşacak heyetten kusur raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek yeniden rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
    Kabule göre de; davanın teselsül hükümlerine dayalı olarak açılmadığı, davalı işverenin kusur sorumluluğu esasına dayalı olarak %60 kusur oranına göre Kurumun rücu alacağından sorumlu olacağı gözetilmeksizin, Kurum alacağının %90’ından sorumlu olduğuna karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    O halde; davacı ile davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı avukatı yararına takdir edilen 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.03.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi