10. Ceza Dairesi 2019/886 E. , 2019/1466 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 19/02/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2017/1062 esas, 2018/635 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 25/02/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- 10/02/2007 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle sanık hakkında İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/10/2007 tarihli ve 2007/537 esas, 2007/840 sayılı kararı ile TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
2- Tedbirin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin sanığa 04/12/2007 tarihinde tebliğ edildiği ancak sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine yargılamaya devam edilerek, İzmir 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/12/2009 tarihli ve 2008/26 esas, 2009/2110 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
3- Hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24/05/2016 tarihli ve 2015/5420 esas, 2016/4752 sayılı ilamı ile 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozma kararı verildiği,
4- Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2016 tarihli ve 2016/721 esas, 2016/851 sayılı kararı ile yargılama konusu suçun daha önce aynı nitelikte başka bir suçtan dolayı uygulanan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenmiş olmaması nedeniyle TCK’nın 191/5. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının tespit edildiği ve sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine, ayrıca denetim süresi içinde 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
5- Tedbirin infazına başlaması için sanığa iki kez uyarılı başvuru davetiyesi gönderildiği, ancak sanığın çağrılara uymayarak yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2017/1062 esas, 2018/635 sayılı kararı ile hüküm açıklanarak TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, İzmir (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 22/12/2009 tarihli ve 2008/26 esas, 2009/2110 sayılı kararın sanık tarafından temyizi üzerine lehine bozulduğunun anlaşılması karşısında; 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi gereğince 6.000,00 Türk lirası adli para cezasının sanık bakımından kazanılmış hak olduğu gözetilmeden, yeniden yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında 10 ay hapis cezasına hükmolunmasında isabet görülmemiştir." denilerek, İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2017/1062 esas, 2018/635 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın TCK’nın 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6.000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair 22/12/2009 tarihli hükmün yalnızca sanık lehine temyiz edilmiş olması nedeniyle, hükümde yer alan 6.000 Türk lirası adli para cezasının 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi gereğince sanık bakımından kazanılmış hak olduğu gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar: Açıklanan nedenlere göre; sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2018 tarihli ve 2017/1062 esas, 2018/635 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
1- Hüküm fıkrasında yer alan “sanığın 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” ilişkin paragraftan sonra gelmek üzere,
“Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak TCK"nın 50/1-a, 3 ve 52/2. maddeleri gereğince günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak aylık 24 eşit taksitte tahsiline”
Şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
2- Bu şekilde oluşan duruma göre sonuç ceza adli para cezası olduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hüküm fıkrasından ÇIKARILMASINA,
3- Hükmün bu şekilde infazına, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.