Adalet Bakanlığının, 20/02/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ...’ün mahkûmiyetine dair Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/348 esas, 2018/732 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/02/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 14/01/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 05/02/2018 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 09/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Ancak şüphelinin 22/02/2018 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiası ile hakkında soruşturma başlatılması üzerine şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/348 esas, 2018/732 sayılı kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2018 tarihli ve 2018/2983 soruşturma, 2018/143 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tâbi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 09/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı henüz kesinleşmeden adı geçen sanığın 22/02/2018 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullanmak suçunu işlediğinden bahisle Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/11825 esasına kayden başlatılan soruşturma neticesinde evrakın anılan Cumhuriyet başsavcılığının 2018/2983 soruşturma evrakı ile birleştirilmesine karar verildiği ve yapılan soruşturma neticesinde 03/04/2018 tarihli ve 2018/2983 soruşturma, 2018/5267 esas, 2018/4017 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı cihetle, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden erteleme süresinin başlamayacağı ve sanığın 22/02/2018 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak” suçunu erteleme süresi içerisinde işlemediği, bu nedenle 5237 sayılı Kanun’un 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlâl nedeni sayılamayacağı gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/348 esas, 2018/732 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, 14/01/2018 tarihli eylem nedeniyle verilen 05/02/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa 09/02/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, erteleme kararının ihlali kabul edilen 22/02/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemini, ilk eylemden verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanık hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; sanığın mahkûmiyetine dair Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/10/2018 tarihli ve 2018/348 esas, 2018/732 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.