Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15161
Karar No: 2012/1484

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/15161 Esas 2012/1484 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/15161 E.  ,  2012/1484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/03/2009
    NUMARASI : 2006/586-2009/219

    Davacı vekili, işe iade davasının kesinleşmesinin ardından işveren tarafından maaş bordrosunda gösterilen miktar üzerinden dört aylık boşta geçen süre ücreti ödemesi yaptığını, oysa davacının aylık br ücretinin maaş belgesine göre daha yüksek olduğunu, bu nedenle bakiye boşta geçen süre ücreti alacağının takibe konulduğunu, davalının yersiz itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının işe iade kararı uyarınca boşta geçen dört aylık süre için haksız olarak icra takibi yaptığını, ödeme nedeniyle takibe itiraz edildiğini, davacı aylık ücretinin bordro üzerinde yazılı miktardan çok fazla olduğunu iddia etmekte ise de gerçeği yansıtmadığını, davacının 26/01/2006 tarihinde işe iadesini talep ettiğini, müvekkili şirketin davacının iş başı yapması için 08/02/2006 tarihli ihtarname gönderdiğini, fakat davacının işbaşı yapmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak boşta geçen süreye ait ücret yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.  İşçinin işe iade yönündeki  başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için  yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç  başvurmamış  gibi  sonuca  gidilmelidir.  Bu  durumda
    işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Kanun"un  21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz.
    Somut olayda, kesinleşen işe iade davasının ardından işçi tarafından işverene işe başlatılması için 26/01/2006 tarihinde başvurmuştur. İşverenin 08/02/2006 tarihli ihtarı ile işçiye işe başlaması usulüne uygun olarak bildirildiği halde, işçinin işe başlamadığı sabittir. Bu durumda boşta geçen süre ücretini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/02/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Davacı işçi açmış olduğu işe iade davasını kazanmıştır. İşe iade davasının ilamında; davacının boşta geçen 4 aylık süreye ait alacağını alması gerektiği tespit edilmiştir. Boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık ücretini alması herhangi bir şarta da bağlanmamıştır. İşe başlayıp başlamaması bu hususta etkili değildir. Her durumda, yani işe başlasa da, başlamasa da boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık ücret alacağını alması gerekir.


                                                                            


     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi