Davacı vekili, fesih gerekçesi olarak gösterilen 50 yaşını doldurmuş olmasının tek başına geçerli sebep teşkil etmeyeceğini, feshin geçersiz nedene dayandığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının fesih bildiriminde fesih sebebinin açıkça yazılı olduğunu, davacının iş sözleşmesinin yaş sınırı uygulaması kapsamında 50 yaşını doldurmuş olması nedeniyle feshedildiğini, işyerinde aylık ücretli-beyaz yakalı personel için personel yönetmeliğinin 13.05-b maddesinde getirilen bayanlarda 50, erkeklerde 55 yaş sınırının, yönetim kurulu kararı ile şirket genelinde yeknesaklığın sağlanması için saat ücretli-mavi yakalı personele de objektif olarak uygulandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, işyerinde bayanlarda 50 erkeklerde 55 yaşını dolduran saat ücretli personelin iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi uygulamasının ilk olarak yönetim kurulunun 26./4/1991 tarihli kararıyla başlamış olup günümüze kadar kesintisiz sürdürüldüğünü, aynı statüde 50 yaşını doldurduğu halde çalışmaya devam eden bayan personel bulunmadığını, davacının yaptığı işin niteliği gereği yaptığı işe ihtiyaç duyulmadığı bildirilerek işverence, 50 ve 55 yaşından büyük çalışmaya devam eden personelin listesinin gönderildiği, listede müdürler ve danışmanların yanında vardiya genel formeni, direktör, endüstriyel hijyenist, satış yöneticisi ve röntgen mütehassısı gibi çalışanların bulunduğu, işyerinde uygulanan personel yönetmeliklerinde veya toplu iş sözleşmelerinde yer alan böyle bir hükmün 50-55 yaşını dolduran tüm işçilere istisnasız olarak uygulanması halinde yapılan feshin Yargıtay tarafından geçerli sayıldığı, işverence mahkemeye 50-55 yaşını doldurduğu halde çeşitli görevlerde çalışmaya devam eden 18 işçinin bulunduğunun bildirildiği, davalı işyerinde personel yönetmeliğinin ilgili hükümlerinin tüm çalışanlara objektif olarak uygulanmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iade kararı verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşyerinde fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Aylık Ücretli Personel Yönetmeliğinin 13.05/a maddesinde “personelin yürürlükteki mevzuata göre emekliliğe hak kazanması durumunda şirketle ilişiği kesilir,..” hükmü yer almaktadır. Ayrıca aylık ücretli personel yönetmeliğinin yaş sınırı emeklilikle ilgili 13.05 maddesinde değişiklik
yapılarak şirket genelinde yeknesaklığın sağlanması amacıyla, saat ücretli personelin de aynı uygulama kapsamında değerlendirilmesine karar verilmesine dair 3/7/2006 tarihli yönetim kurulu kararı da bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre davalı işyerinde anılan düzenlemeler kapsamında kalan tüm personelin iş sözleşmelerinin ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiği ileri sürülmüştür. Dairemiz uygulamasına göre Personel Yönetmeliğinde veya Toplu İş Sözleşmesinde emekliliğe hak kazanmış personelin iş sözleşmesinin feshedileceğine ilişkin düzenlemeler, objektif ve genel bir şekilde uygulandığı takdirde geçerlidir. Somut olayda öncelikle söz konusu Aylık Ücretli Personel Yönetmeliğinin ilgili maddesinin saat ücretli personele de uygulanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının işçiye tebliğ edilip edilmediği araştırılmalıdır. Beyaz yakalı-aylık ücretli personel hakkındaki uygulamanın mavi yakalı-saat ücretli personel hakkında emsal teşkil etmeyeceği unutulmamalıdır. Diğer taraftan işyerinde benzer düzenleme içeren bir toplu iş sözleşmesi hükmü bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Bu noktalar netleştirildikten sonra, mahkemece davalı işverenin Personel Yönetmeliği ve varsa Toplu İş Sözleşmesinde yer alan hükmü tüm personel için objektif ve genel olarak uygulayıp uygulamadığı araştırılarak sonucuna göre feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.