Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12831
Karar No: 2012/1516

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/12831 Esas 2012/1516 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/12831 E.  ,  2012/1516 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... arafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, davalı Çukobirlik Genel Müdürlüğünün, davacının çalıştığı işyeri olan yağ fabrikasını diğer davalıya kiraya verileceğini neden göstererek davacı işçinin iş sözleşmesini feshettiğini, davacının sürekli işçi olduğunu, işyeri faal iken diğer davalı .... Şirketine kiraya verildiğini, yapılan fesih işleminin haksız ve geçersiz olduğunu belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Çukobirlik Genel Müdürlüğü vekili, Birlik Yönetim Kurulunun davacı işçinin de mevsimlik personel olarak çalıştığı Merkez Yağ Fabrikasının faaliyetine 02/07/2010 tarihinde aldığı karar ile son verdiğini, fabrikanın mevcut tüm personellerinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 29. maddesi kapsamında toplu çıkış prosedürüne uygun şekilde 09/08/2010 tarihinde iş sözleşmelerinin feshedilmesine karar verildiğini, 06/07/2010 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüğüne, İş-Kur"a, yetkili Tek Gıda-İş Sendikasına ve işçinin kendisine iş sözleşmesinin 09/08/2010 tarihinde feshedileceğinin yazılı olarak bildirildiğini, 4857 sayılı Kanun"un 29/6. maddesi gereği fesih bildirimlerinin, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini bölge müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğuracağını, bildirimin bölge müdürlüğüne 06/07/2010 tarihinde yapılması nedeniyle dava tarihinde henüz fesih bildiriminin hüküm doğurmadığını ve ortada bir fesih işleminin bulunmadığını, işe iade davasını iş sözleşmesi feshedilmiş olan işçilerin açabileceğini, Çukobirlik Genel Müdürlüğünün almış olduğu kararlarla sanayi alanından tamamen çekilerek kooperatifçilik alanında mütevazi boyutlarda faaliyet yürütme mücadelesi verdiğini, davacı konumundaki mevsimlik işçileri değil kadrolu personeli dahi istihdam etmekte zorlandığını, yağ fabrikasının fiilen Ocak 2010 tarihinde faaliyetinin durduğunu, gelinen bu aşamada davalının elindeki tek yağ fabrikasını da kiraya vermek zorunda kaldığını, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklandığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
    Diğer davalı ... Tarım Teks. Kim. Mad. San. Ltd. Şirket vekili ise, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, davacının davalı ... Tarım Teks. Kim. Mad. San. Ltd. Şirketinde çalışmasının bulunmadığını, şirketin faaliyeti tamamen durmuş olan diğer davalı Çukobirlik Genel Müdürlüğüne ait yağ fabrikasının belirli ünitelerini kirayla aldığını, kendilerinin kiracı, diğer davalının ise kiraya veren olduğunu, işyerinin 3 yıllığına kiralandığını, Çukobirlik Genel Müdürlüğü ile aralarındaki hukuki ilişkinin işyeri devri değil, kiracı-kiralayan ilişkisi olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalılardan Çukobirlik iş yerinde uzun zaman sendikalı işçi olarak çalıştığı, adı geçen işyerinin zarar ettiği gerekçesi ile davacının çalıştığı bölümün diğer davalı şirkete kiralanmak suretiyle devredildiğini, buna bağlı olarak da davacının iş sözleşmesinin feshedildiğinin anlaşıldığını, mahkemenin 2010/698 esas sayılı dosyası üzerinden mahallinde yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu ve aynı nitelikte seri halde diğer mahkemelerde açılan dava dosyalarında verilen nihai kararlar ve bu kararlara dayalı yargıtay ilamları emsal teşkil etmek suretiyle iş yerinin devrinden dolayı davacının iş akdinin feshinin haklı gerekçeye dayanmadığı sonucuna varılarak davacı işçinin Çukobirlik işyerindeki işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden her iki davalının birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
    4857 sayılı Kanun"un 19. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur. Sadece fesih bildiriminin değil fesih sebeplerinin de yazılı olması ve işverence fesih bildirimi ile gerekçelerini kapsayacak şekilde altının imzalanması gerekir. İşveren, fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe de dayanamaz.
    4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinin 1. fıkrasında göre “işyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer”. Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, “yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır” ve 4. fıkrasına göre de “Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır”. Bu madde emredici bir hükümdür ve madde gerekçesi dikkate alındığında, işyeri veya işyerinin bir bölümünün devri kavramının yorumunda 1977/187 sayılı yönerge, 19/06/1998 tarih ve 98/50 sayılı yönerge değişikliği ve Avrupa Adalet Divanının 11/03/1993 tarihli “Ayşe Süzen” davasına ilişkin kararında belirtilen kıstasların dikkate alınması gerekir. Yönerge ve karar esas alındığında devir, bir ekonomik bütünlüğü olan işletme veya işyeri ya da işyerinin bir kısmının kendi kimliğini koruyarak devrini ifade eder. Bütünlük ise, ekonomik bir faaliyetin icrası ve her birisi için ayrı ayrı belirlenmiş amaçlar doğrultusunda organize edilmiş insan ve eşyalardan oluşan bir bütünlük olarak algılanmalıdır. Ekonomik bütünlük, mal veya hizmet yönetimine teknik amacın izlendiği fonksiyon görebilen bir organizasyon bütünlüğüdür.
    Dosya içeriğine göre davacı işçi davalı Çukobirlik Yağ Fabrikası işyerinde çalışmaktadır. Davalı kooperatif hammadde bulunmaması nedeni ile Ocak 2009 ayında mevsimlik işçilerin iş sözleşmelerini askıya almış, diğer işçileri ise 4 ay süre ile ücretsiz izne göndermiş ve ücretsiz izin uygulamasının dört ay süre ile uzatılmasına Mayıs 2009 ayında karar verilmiştir. Davacı ve diğer işçiler ücretsiz izinde iken Yağ Fabrikası davalı Çukobirlik tarafından 02/07/2010 tarihli kira sözleşmesi ile diğer davalı ... Tarım Teks. Kim. Mad. San. Ltd. Şirketine 3 yıl süre ile kiralanmıştır. Kira sözleşmesinde “fabrikanın müştemilatı ile kiraya verildiği, kiracı tarafından Çiğit, Soya, Ayçiçeği, Kanola, Hardal, Keten tohumu vb. yağlı tohumların işlenmesinde, alınıp satılmasında ve depolanmasında kullanılacak olup, fabrikanın teknik yapısına uymayan her hangi bir yağlı tohumun kesinlikle işlenmeyeceği, kiracının, kiralayana ait işletmede çalıştırdığı personellerine karşı İş Kanunu, Sosyal Güvenlik Kanunu ve sair mevzuattan doğan yükümlülüklerini yerine getireceği” hükümlerine yer verilmiştir. Davacının iş sözleşmesi bu kiralama sözleşmesinden sonra davalı Çukobirlik tarafından “Merkez Yağ Fabrikasının tüm müştemilatı ile birlikte 02.07.2010 tarihli sözleşme ile 3 yıllığına üçüncü kişiye verilerek faaliyetine son verildiği” gerekçesi ile yağ fabrikasında bulunan tüm personelle birlikte 09/08/2010 tarihi itibari ile feshedilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalılardan Çukobirlik Genel Müdürlüğü Yağ Fabrikasında hammadde yokluğu nedeni ile üretim faaliyetini durdurmuş, mevsimlik işçilerin iş sözleşmelerini askıya almış, onarım işinde çalışan birkaç işçi dışında diğer işçilere ise ücretsiz izin vermiştir. Davalı kooperatif fesih bildiriminde üretim durmasına değil, Yağ Fabrikasının diğer davalı şirkete müştemilatı ile kiralanmasına dayanmıştır. Davalılar arasındaki kira sözleşmesi incelendiğinde, Yağ Fabrikasının diğer davalı şirketçe Çiğit, Soya, Ayçiçeği, Kanola, Hardal, Keten tohumu vb. yağlı tohumların işlenmesi amacı ile faaliyette bulunmak üzere kiralandığı görülmektedir. Davalılar arasındaki kira sözleşmesi bir hukuk işlem olup, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi anlamında devirdir. Yağ Fabrikasının ekonomik bütünlük olarak devredildiği sabittir. Sözleşmede işçilerle ilgili düzenlemeye yer verilmemesi, işyerinin müştemilatı ile devredilmesi, işyerinin devrini ve işçilerin devredene geçmesini engellemez. Zira Yağ Fabrikasının devralan şirketçe faaliyetine devam edileceği açıktır. Faaliyetin devamı içinde mutlaka iş gücüne ihtiyaç olacaktır. Devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçeceği açıktır. Davacının iş sözleşmesi devirden sonra devreden davalı Çukobirlik tarafından feshedilmiştir. Oysa açıklandığı gibi fesihten önce devirle davacı ve diğer işçilerin iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile devralan davalı ... şirketine geçmiştir. Devralan davalı ... şirketi tarafından ise gerçekleştirilen yazılı bir fesih işlemi bulunmamaktadır. Salt devir iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden teşkil etmez. Davacının iş sözleşmesi devirden sonra feshedildiğinden ve işyeri artık devralan şirketin işyeri olduğundan, davacının devralan işveren olan davalı ... şirket işyerine işe iadesine karar verilmesi, devirden sonra fesheden ve dava açılmasına neden olan diğer davalı Çukobirlik Genel Müdürlüğünün ise 4857 sayılı Kanun’un 6/5 maddesi uyarınca işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden devralan işverenle birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerekir. Mahkemece sonuç itibari ile feshin geçersizliğine, davalıların işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden birlikte sorumluluklarına karar verilmesi isabetli ise de davacının devralan şirket işyerine işe iadesine karar verilmemesi, açıklanan gerekçe ile hatalı bulunmuştur.
    4857 sayılı Kanun"un 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkeme kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının işyerini devralan davalı .... Şirket işyerine İŞE İADESİNE,
    3.Davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalıların müştereken ve müteselsilin ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6.Davacının yaptığı 57,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilin tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
    8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 09/02/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi