(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2012/982 E. , 2012/1524 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin bütün dünyaya yayılan ve ülkeye de sıçrayan ekonomik krizin olumsuzluğunu etkileyen diğer faktörlerden olduğunu, şirketin varlığını koruyabilmesi için Yönetim Kurulunun 23/10/2009 tarihli kararı gereğince Turgutlu"da bulunan fabrikadaki üretim faaliyetlerinin sona erdirilmesine, fabrikada mevcut üretim hatları, makine ve ekipmanların (domates ve biber salçası hariç) Torbalı ve Manyas fabrikalarına taşınmasına, Turgutlu fabrikası arsasının mevcut tesisi ile birlikte satılmasına karar verildiğini, bu nedenle mevcut kadroların bir miktar azaltılması yoluna gidildiğini ve istihdam fazlası personelin çıkarılmasının zorunluluk haline geldiğini, bu bağlamda davacı ile birlikte bir grup elemanın iş akdinin son çare olarak tazminat ve sair haklarının verilerek fesih edildiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden alınan bilirkişi raporuna itibar olunarak davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından "Dosya içeriğine göre davalı işveren işletme dışından kaynaklanan nedenlerle Turgutlu işyerinde fabrikanın kapatılması, buradaki bazı makinelerin satılması ve bazılarının nakledilmesi, Manyas işyerinde mevsimsel çalışmaya geçilmesi yönünde işletmesel kararlar aldığı ve bu kararlar doğrultusunda, 23/10/2009 tarihinde Toplu İşçi Çıkarma kuralına uygun olarak kurumlara Turgutlu fabrikasında 88, Manyas fabrikasında 52 ve Torbalı fabrikasında da 22 işçi çıkarılacağını bildirmiştir. Keza emsal davada bilirkişi raporuna göre davalıya ait işyerlerinde kapatılan işyeri dahil fesihten önce son dört ayda tüm işyerlerine taşeron işçileri alındığı, fesihten sonrada özellikle Torbalı işyerine aynı şekilde çok sayıda taşeron işçisinin işe başlatıldığı tespit edilmiştir. Öncelikle bazı işyerlerinin kapanması, bazı işyerlerinde sezonluk faaliyete geçilmesi nedeni ile işyerinde istihdam fazlası meydana geleceği açıktır. Ancak gerçekten işyerinin kapanıp kapanmadığının, sezonluk çalışmaya geçilip geçilmediğinin ve bunun iş gücü fazlalığına neden olup olmadığının, alınan bu işletmesel kararın tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığının, özellikle fesihten sonra yeni işçi alınıp alınmadığının, feshin kaçınılmaz olup olmadığının belirlenmesi yönünden davacının nakle tabi tutulan işçiler gibi diğer işyerlerinde somut olarak değerlendirme olanağının olup olmadığının, işten çıkaracakları belirlemede bir kural bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Diğer taraftan davalının taşeron sözleşmeleri de getirtilerek, bu sözleşmelerin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6-7 maddesi kapsamında incelenmesi ile asıl alt işveren ilişkisinin olup olmadığı, yasaya uygun kurulup kurulmadığı, asıl alt işveren ilişkisi yasal unsurlarını taşımıyor ise davacının bu işte çalıştırılıp çalıştırılamayacağı da feshin kaçınılmazlığı yönünden açıklığa kavuşturulmalıdır." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda, davalı ile taşeron firmalar arasında akdedilmiş bulunan sözleşmeler getirtilerek incelenmiş, taşeronluk sözleşmelerinin 2006 yılından itibaren olanlarda, taşerona üretim faaliyetinin de verilmesinin İş Kanunu’nun düzenlemesine aykırı olduğu, bu ilişkinin muvazaaya dayandığı belirlenmiştir. Raporda ayrıca, davacının Turgutlu fabrikasında konserve bölümünde imalat teknik personeli olarak çalıştığı, taşeron sözleşmesine konu olan işlerden birinde çalışmadığı, davacıya taşeron sözleşmesine konu olup muvazaalı olduğu tespit edilen işlerden birinin teklif edilmesinin mümkün olmadığı, davacı açısından feshin kaçınılmazlığı ilkesinin taşeronluk sözleşmeleri dışında değerlendirilmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir. Mahkemece, işverene ait Manyas’taki fabrikada davacı ile aynı ünvanı taşıyarak çalışan bir kısım personelin iş sözleşmelerinin mevsimlik çalışmaya geçmeyi kabul etmemeleri sebebiyle feshedildiği, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde Manyas’taki fabrikada sözleşmeleri feshedilen bu işçilerin kadrolarının boş bulunduğu, davacıya bu boş kadrolar nedeniyle teklifte bulunulmadığı, bu şekilde feshin son çare olması ilkesine uygun davranılmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının çalışmakta olduğu işverene ait Turgutlu fabrikası kapatılmış, üretimi sona ermiş, Manyas fabrikası tam yıldan yarım yıllık (mevsimlik) üretime geçmiştir. Fesihten sonra yeni işçi alınmadığı sabittir. Davacının taşeron tarafından yürütülen işlerde görevlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Manyas fabrikasında ekonomik zorluklar nedeniyle yarım yıllık üretime geçilmiş, burada çalışan 28 kişi yarım yıllık çalışmayı kabul etmediğinden iş akitleri sona erdirilmiştir. Mahkemece Manyas fabrikasında davacıya uygun boş kadrolar olarak değerlendirilen söz konusu pozisyonlar da feshe dayalı olarak meydana gelmiştir. Davacının çalıştığı işyeri kapanmış olup, çalıştırılabileceği Manyas fabrikasında da akdin fesih tarihinde davacının çalışabileceği boş kadro mevcut değildir. Davacının çalıştığı kapatılan fabrika dışında, işverenin davacıyı değerlendirebileceği bir başka iş imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. İşe iade isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde işe iadeye karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 668,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09/02/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.