3. Hukuk Dairesi 2017/15589 E. , 2019/6647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı ile aralarında 2009 yılından itibaren süren kira sözleşmesi olduğunu, aylık kiranın 7.500 TL olduğunu, davalı tarafından aleyhlerinde başlatılan icra takibine yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini, bunun üzerine davalının itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunduğunu beyan ederek davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve takip haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; davacıların kira parasını ödemedikleri gibi mecuru kullanmaya devam ettiklerini, dava açmakta kötü niyetli olduklarını belirterek davanın reddi ile davacıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın feragat nedeni ile reddine, kötü niyet ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına yer olmadığına, davalı taraf vekille temsil edildiğinden AAÜT"ne göre 900 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312/1 maddesinde “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir.” hükmü, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesinde ise; ""Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur." düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda davacı vekilinin 13/05/2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği, Mahkemece ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda, 6100 sayılı HMK"nın 312/1 maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesi gereğince davalı lehine ve davadan feragat eden davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 nolu bendinden “2-Davalı taraf vekille temsil edildiğinden AÜT"ne göre 900 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “2-Davalı taraf vekille temsil edildiğinden AAÜT"ne göre 4.990,53 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,” ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2019 günü oybirliğiyle karar verildi.