22. Hukuk Dairesi 2019/6020 E. , 2019/17315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 16/02/2008-23/06/2014 tarihleri arası kat görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai, ücret ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının istifa ettiğini, fazla çalışma yapmadığını ve yıllık ücretli izinlerini kullandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 417. maddesiyle, "İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür." hükmü getirilmiştir.
Somut olayda, davacı yan, 27/06/2014 tarihli işverene göndermiş olduğu fesih bildiriminde; işyeri yetkililerinden Kat Görevlisi Zerrin Özel’in işe giriş tarihinden itibaren kendisine sürekli olarak işi bırakması için psikolojik baskı yaptığını, yıldırma politikası uyguladığını, bu durumun son zamanlarda daha da arttığını, bu nedenle işyerindeki çalışma huzurunun bozulduğunu öne sürerek iş sözleşmesine haklı nedenle son verdiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davalı işyerinde altı yıla yakın çalışması bulunan davacının her türlü yasal hakkından yoksun kalacak biçimde işyerini terk etmesinin hayatın olağan ilkelerine aykırı olduğu, davalı işyerinde şef olarak çalışan ...’in davacıyı psikolojik ve sistematik olarak yıpratıp istifaya zorlaması gerekçesiyle feshin haklı nedene dayandığı kabul edilmiş ise de dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının; feshe dair görgüye dayanan bilgilerinin bulunmadığını beyan ettikleri, davalı tanıklarının ise davacıya işyerinde baskı yapılmadığını ifade ettiklerinin anlaşılmasına göre davacı haklı feshe gerekçe olarak gösterdiği hususları yöntemince ispatlayamamıştır. Ayrıca davranışları davacı işçi yönünden haklı fesih gerekçesi olarak kabul edilen dava dışı işçi ...’in Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davalı işyerinden çıkışının bildirildiği 27/10/2009 tarihinden tekrar işe başladığının bildirildiği 22/06/2016 tarihine kadar hiçbir çalışması bulunmadığı gibi söz konusu işçinin davalı işyerinden ayrıldıktan dört yıldan fazla süre sonra davacıya psikolojik baskı yaptığı kabulü isabetli olmamıştır. Hal böyle olunca, iş sözleşmesini haklı nedenle sonlandırdığını ispatla yükümlü olan davacı işçinin bu ispat külfetini yerine getiremediği anlaşıldığından kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.