Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12741
Karar No: 2017/962
Karar Tarihi: 09.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12741 Esas 2017/962 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasında yapılan menfi tespit davası sonucunda, davacının davalı bankadan aldığı tarımsal krediyi ödeyememesi üzerine aleyhinde icra takibi yapıldığı ve takibin kesinleştiği belirtilmiştir. Davacı, borç miktarından fazla alacak için takip yapıldığını iddia etmiş ve fazla talep edilen tutarın borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı ise, takip talebinden kaynaklanan maddi hata nedeniyle açılan davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, takip ve ödeme emirlerindeki alacak miktarındaki maddi hataların düzeltilmesine yasal bir engel bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebinin kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, yapılan sözleşmelerde davacının asıl borçlu sıfatıyla yer aldığını belirleyen mahkeme, davacının müteselsil kefil olduğu kabul edilerek karar verilmesinin dosya içeriğine uymadığını ve HMK'nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirtmiştir. Sonuç olarak, kararın bozulmasına ve hüküm bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nun 297. Maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/12741 E.  ,  2017/962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ve davalı vek. Av. ...’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendiği gereği konuşulup, düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 16.06.2002 tarihinde davalı bankadan çektiği tarımsal krediyi ödeyememesi üzerine aleyhine icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı bankanın borç miktarından fazla alacak için takip yaptığını, müvekkilinin toplam 33.246,61 TL borcu olmasına rağmen 1.564,382,01 TL üzerinden takip yapıldığını iddia ederek, fazla talep edilen 1.531.135,40 TL için borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kullandığı kredinin ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını ancak 15.435,91 TL olan borç miktarının sehven 1.543.591,00 TL yazıldığını, takibin düzeltilmesi için icra müdürlüğüne yapılan başvurunun feragat için vekaletnamede yetki bulunmadığından red edildiğini belirterek, takip talebinde yapılan maddi hatanın tespiti ile açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının davalı bankadan tarımsal kredi çektiği, kredi borcunun ödenmemesi üzerine gönderilen muacceliyet ihtarnamesinde borç miktarının 15.435,91 TL asıl alacak olmak üzere toplam 32.786,42 TL olduğunun bildirildiği, davalı banka vekilinin ödeme emrinde sehven maddi hatadan kaynaklanacak şekilde asıl alacağı 1.543.591,00 TL olarak yazdığı, usulünce tebliğ edilen ödeme emrindeki maddi hatayı davacının görmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunmayıp, dava açmakta kötüniyetli olduğu, takip ve ödeme emirlerindeki alacak miktarlarındaki maddi hataların düzeltilmesine yasal bir engel bulunmadığı, bu nedenle davalı vekilinin maddi hata talebinin kabulüne karar vermek gerektiğinden icra dosyasına konu asıl alacağın 15.435,91 TL olduğu davacı yönünden davanın sübut bulmadığından reddine ve bu şekilde zapta yazılması gerekirken sehven davacının aynı gün birden çok seri halde dosyasının olduğu, bu dosyalardaki bir hükmün sehven mahkeme hükmünde geçtiği, bu durumun düzeltilmesinin ancak temyize konu edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık ortaklar kredi sözleşmesi ve bu sözleşmeden kaynaklanan borcun yeniden yapılandırılması amacıyla düzenlenen 18.12.2013 tarihli taksitlendirme sözleşmesine dayanılarak girişilen icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davacının anılan sözleşmelerde asıl borçlu sıfatı ile yer aldığı görülmektedir. Buna rağmen mahkemece davacının müteselsil kefil olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması dosya içeriğine uymadığından ve HMK’nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden mahkemece dosya kapsamı ile uyumlu ve usulünce bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.480’er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi